Gone with the Wind
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:12:03
Hayýr, bildiðimi sanmýyorum.
1:12:05
Onu takdir edebilmen,
senin için iyi.

1:12:08
Elbette takdir ettim onu. O,
kendinden baþka herkesi düþünürdü.

1:12:13
-Son sözleri seninle ilgiliydi.
-Ne dedi?

1:12:17
''Yüzbaþý Butler'a iyi davran,...
1:12:20
...seni çok seviyor.'' dedi.
1:12:27
-Baþka birþey dedi mi?
-Evet...

1:12:30
Ashley'e bakmamý istedi.
1:12:34
Ýlk eþin iznini almak
çok uygun, deðil mi?

1:12:40
Ne demek bu?
1:12:44
Ne yapýyorsun?
1:12:45
Seni terk ediyorum.
1:12:47
Þimdi sana tek gereken boþanmak.
Ashley, rüyalarýn gerçekleþebilir.

1:12:56
Hayýr, yanýlýyorsun.
Hem de çok.

1:12:58
Boþanmak istemiyorum.
1:13:00
Bugün anladýðýmda,
seni sevdiðimi anladýðýmda...

1:13:03
...sana söylemek için koþtum.
Sevgilim! Sevgilim!

1:13:06
Lütfen, devam etme.
1:13:08
Evliliðimizden geriye biraz
dürüstlük kalsýn hiç deðilse.

1:13:11
Geriye mi? Dinle beni!
Seni yýllardýr sevmiþ olmalýyým ama...

1:13:16
Öyle aptalým ki, fark etmedim.
1:13:18
Lütfen inan. Seviyor olmalýsýn.
Melly, sevdiðini söyledi.

1:13:23
Sana inanýyorum.
Peki ya Ashley Wilkes?

1:13:26
Ashley'i hiç sevmemiþtim.
1:13:29
Çok iyi taklit yaptýðýn kesin,
bu sabaha kadar.

1:13:33
Hayýr, Scarlett. Herþeyi denedim.
1:13:36
Bana yarý yolda rastlasaydýn.
Londra dönüþümde bile.

1:13:39
Seni gördüðüme çok sevinmiþtim.
Doðru, Rhett. Ama çok kabaydýn.

1:13:42
Sonra hastalandýðýnda,
yine benim suçumdu.

1:13:45
Beni çaðýrmaný umuyordum.
Ama çaðýrmadýn.

1:13:48
Seni istedim. Seni
umutsuzca istedim...

1:13:51
...ama senin, beni
istemediðini sandým.

1:13:54
Birbirimizi hep yanlýþ
anlamýþýz gibi görünüyor.

1:13:57
Ama artýk faydasý yok.
1:13:59
Bonnie olduðu sürece,
mutluluk þansýmýz vardý.


Önceki.
sonraki.