:45:04
Yine karþýlaþtýk.
:45:06
Evet.
:45:09
Ne tavsiye edersiniz?
:45:10
Dere alabalýðý.
Biraz fazla ""balýksý"", ama bayaðý iyi.
:45:15
Tamamdýr.
:45:18
""Dere...
:45:19
""alabalýðý.""
:45:21
-Bu kadar.
-Peki efendim.
:45:34
Beni bir yerden gözün ýsýrýyor.
:45:36
Evet.
:45:37
Beni daha önce bir yerde
gördüðünü düþünüyorsun.
:45:41
Ýnsanlar bana hep öyle der.
Yüzümde bir þey var galiba.
:45:45
Güzel bir yüz.
:45:48
-Öyle mi?
-Böyle düþünmesem söylemezdim.
:45:52
Demek sen de o tür insanlardansýn.
:45:53
Hangi tür insanlardan?
:45:55
Dürüst.
:45:56
Pek sayýlmaz.
:45:58
Güzel. Çünkü dürüst kadýnlar beni korkutur.
:46:00
Niye?
:46:02
Her nasýlsa beni biraz zor durumda býrakýrlar.
:46:05
-Sen onlara karþý dürüst olmadýðýn için mi?
-Evet.
:46:08
Mesela þu yedi park cezasý meselesinde
olduðu gibi mi?
:46:11
Kastettiðim þuydu,
ne zaman çekici bir kadýnla karþýlaþsam...
:46:16
onunla seviþmeyi istemiyormuþum gibi
davranmak zorunda kalýrým.
:46:19
Niye bunu gizlemen gereksin ki?
:46:22
Kadýn bu fikri reddedebilir de ondan.
:46:25
Ama reddetmeyebilir de.
:46:30
Garsonun beni buraya oturtmasý
ne büyük talih.
:46:32
Bunun talihle hiçbir ilgisi yok.
:46:35
Kader mi?
:46:37
Gelirsen seni buraya oturtmasý için
garsona 5 dolar verdim.
:46:45
Bu bir teklif mi?
:46:48
Aç karnýna aþk hakkýnda konuþulmaz.
:46:51
Yemeðini yemiþsin.
:46:53
Ama sen yemedin.