The Great Escape
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:52:10
- Günaydýn, Binbaþý.
- Günaydýn, efendim.

:52:13
Burdaki topraðýn adamlarýnýzýn amacýný
karþýlamadýðý için kusura bakmayýn.

:52:17
Ýdare ederiz, efendim.
:52:28
Ýtiraf etmeliyim ki, bu kadar büyük çapta
bir çalýþma gördüðüme þaþýrdým, Albay.

:52:32
- Tabiki hoþuma gitti ama þaþýrdým.
- Þaþýrdýnýz mý, Albay?

:52:36
Pilotlar birer beyefendidir, bahçývan deðil.
Bu yüzden þaþýrdým.

:52:42
Ýngilizler bahçývanlýða
çok meraklýdýr.

:52:44
Evet, ama çiçekler.
Neden çiçek ekmiyorlar?

:52:48
Çiçekleri yiyemezsiniz, Albay.
:52:53
Güzel bir ayrýntý.
:53:11
Ýçimden bir ses ne yaptýðýmýzýn
farkýnda olduðunu söylüyor.

:53:14
- Belki.
- Gerçekten böyle düþünmüyorsun, deðil mi?

:53:17
Eðer biliyorsa,
bunu yakýnda öðreniriz.

:53:31
- Günaydýn, Bob.
- Andy.

:53:33
Ýþte. Bakalým.
:53:36
Bisküvi, iki paket.
:53:39
Kahve, iki teneke.
:53:41
Biftek konsantresi, bir kavanoz.
:53:43
Sigara, altý paket.
:53:46
Çilek reçeli, Sorren'nin.
Kara üzüm reçeli, Cavendish'in.

:53:50
Ve marmelat, benim.
:53:52
(Danimarka) tereyaðý, Von Luger'in.
Yiyecek ambarýndan çaldým.

:53:57
Evet. Ve Hollanda çikolatasý.
Ýki kalýp.


Önceki.
sonraki.