A Bridge Too Far
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:31:25
Hey, sen! Sen Vandeleur musun?
1:31:29
- Evet.
- Ben Bobby Stout.

1:31:30
Memnun oldum.
1:31:32
Berbat bir gün, deðil mi?
Þunlara bak - vahþiler.

1:31:35
Hiç özgür oldun mu?
1:31:36
- Ýki kez boþandým. Bu sayýlýr mý?
- Evet, sayýlýr.

1:31:39
Hey, þu Bailey saçmalýðý.
Sen de mi onlardansýn?

1:31:42
Bailey saçmalýðý derken...
1:31:44
...uygar dünyanýn kýskandýðý
muhteþem Ýngiliz yapýmý...

1:31:48
... köprüden
bahsettiðini sanýyorum.

1:31:50
- Evet.
- Araçlar aþaðýda bir yerdeler.

1:31:54
Ama onlarý, bu kalabalýðýn
içinden nasýl çýkarýrsýnýz, bilmiyorum.

1:31:56
Sorun deðil. Tüm bunlardan
kurtaracak bir yan yol var.

1:32:00
- Amerikan zekasý.
- Gerçekten mi?

1:32:02
Aslýnda Yugoslavya'da
doðdum, ama her neyse.

1:32:05
Evet.
1:32:18
ABD 82. Karargahý,
Nijmegen'in Güneyi

1:32:21
Tamam, ben alacaðým efendim.
1:32:27
- Hangi cehennemdeydin?
- Nijmegen'de Alman arkadaþlarlaydým.

1:32:30
Bak. Ýþte bu yüzden
köprüyü alamayýz.

1:32:33
Almanlar S.S. panzer bölüklerini
harekete geçirdiler.

1:32:35
Geçmemizi istemediklerini
düþünebilirsiniz.

1:32:37
Bütün araziyi tuttular.
1:32:39
Ýþte. Bu haritada görebilirsiniz.
1:32:43
Köprüye çýkan her cadde
týkandý.

1:32:46
Etrafýndaki tüm evler tutuldu.
1:32:48
Alman Yeraltý çevreleri
geçmenin imkansýz olduðunu söylüyorlar.

1:32:52
Haklý olabilirler.
1:32:59
- Kaptan nerede?
- Ölü.


Önceki.
sonraki.