Platoon
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:01:21
Onu öldürdü. Biliyorum, onu öldürdü.
Geri dönerken gözlerini gördüm.

:01:27
Onu düþmanýn öldürmediðini ne
biliyorsun? Hiç kanýtýn yok.

:01:30
Kanýt gözlerinde. Oradaydýn.
Ne düþündüðünü biliyorum.

:01:35
Bu pisliði bu gece temizleyelim.
:01:37
Bana uyar. Göze göz, diþe diþ.
:01:40
Bence býrakalým, onun iþini
askerî mahkeme görsün.

:01:43
Askerî mahkemeyi boþver.
Benimle dalga mý geçiyorsun?

:01:47
Kime inanacaklarýný sanýyorsun?
O'Neill'e mi? Bunny'e mi? Saçmalýk.

:01:51
Bunu denersen, Barnes ucunu sana
çevirir, üzerine de mum diker.

:01:55
Ne yapalým diyorsun peki?
:01:57
Bence herkes kendi kýçýný korusun.
Yoksa Barnes hepinizin hakkýndan gelir.

:02:02
Elias'ý ve birlikte geçirdiðimiz
zamaný unutalým mý?

:02:05
Baþ aðrýsýný tedavi etmek için,
baþý kesmeye kalkýþýyorsunuz.

:02:10
Elias sizden onun yerine
savaþmanýzý istemedi.

:02:13
Ve eðer bir cennet varsa -
ve bir Tanrý, umarým ki vardýr -

:02:17
...o, orada oturmuþ, sarhoþ bir maymun
gibi otunu tüttürüyordur,..

:02:22
...çünkü acýlarýný geride býraktý.
:02:25
Yanýlýyorsun. Ne söylersen söyle,
Barnes lanet olasý bir katil.

:02:29
Taylor.
:02:31
Buraya ilk geldiðinde, o piçe nasýl hayran
olduðunu söylediðini hatýrlýyorum.

:02:36
Yanýlmýþým.
:02:37
Asla doðruyu bilmedin sen,
hiçbir konuda.

:02:41
Bunu düþünün, sizi pislikler,
iyi düþünün.

:02:44
Barnes yedi kere vuruldu ve ölmedi.
:02:47
Bu senin için birþey
ifade ediyor mu?

:02:50
Barnes'ýn ölmeye niyeti yok.
:02:53
Barnes'ý öldürebilecek tek þey,
Barnes'ýn kendisidir.

:02:57
Öldürmekten mi söz ediyorsunuz?

Önceki.
sonraki.