:03:06
En eski anýlarým tarlada annemle
yanyana çalýþtýðým zamanlar.
:03:11
Annem sürekli çalýþýrdý.
:03:13
Her pirinç tanesi hayatýn bir
simgesiydi, ziyan edilemezdi.
:03:17
Çalýþýrken, bana hayat hakkýnda
bilmem gereken herþeyi öðretirdi.
:03:22
Anne ben nereden geldim?
Bebekler nereden gelirler?
:03:28
Benim göbek deliðimden.
:03:33
Korkma. Tanrý, bebekleri yapar
ve göbeðine koyar.
:03:37
Çok önceden uyarýr.
:03:41
Narin pirinç bir çok kez
baþka yere dikilmek zorundaydý.
:03:48
Çeltiklerimiz mezarlýklar yanýndaydý.
:03:51
Çünkü ruhlarýn topraktan
pirince geçtiðine inanýrdýk.
:03:55
Böylece pirinci yiyen yeni nesil...
:03:57
...atalarýnýn ruhunu
paylaþmýþ oluyordu.
:04:52
Sonra bir gün,
1953 yýlýnýn yazýnda...
:04:56
...Fransýzlar geldi.