Election
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:04:03
- Ýyi þanslar, Tracy.
- Teþekkürler. Sýnýfta görüþürüz.

:04:09
Bay McAllister burnunu sokmasaydý,
bunlarýn hiç biri olmazdý.

:04:13
Her þeyi olduðu gibi kabul edip
kadere karýþmamasý gerekirdi.

:04:19
Zaten kadere karýþamazsýnýz,
onun için adýna kader demiþler.

:04:23
Eðer karýþmaya kalkýþsanýz bile,
zaten her þey olacaðýna varýr.

:04:31
Bu seçim keþmekeþinin
nasýl baþladýðýný hatýrlamak güç.

:04:35
Ýþimi çok sevdiðimi hatýrlýyorum.
Öðretmendim, eðitimciydim.

:04:40
Baþka bir iþ yapacaðýmý
tasavvur bile edemezdim.

:04:43
Bay McAllister, hayal kurmayý
býrakýn da iþinize bakýn.

:04:50
Öðrenciler bunun benim için iþten
daha öte olduðunu biliyorlardý.

:04:53
Kartlarý býrakýn, çocuklar.
Oyun bitti.

:04:58
Haydi, Wolverines.
Savunun!

:05:01
Zorlu geçen ergenlik yýllarýnda
onlarý etkilediðimi biliyordum.

:05:08
Bu sorumluluðumu
çok ciddiye aldým.

:05:13
Son 12 yýlda, Carver'da tarihi
ve güncel olaylarý öðrettim.

:05:17
Üç yýl arka arkaya yýlýn öðretmeni
seçildim. Bu bir okul rekoruydu.

:05:22
Her zaman yapmak istediðim
"tek þey öðretmek," -

:05:28
- "dünya hakkýnda"
"gençleri heyecanlandýrmak," -

:05:33
- "ve onlarý ileride verecekleri"
zor kararlara hazýrlamakdý.

:05:39
Ýþte hayatýmý
bu þekilde geçirmek istiyordum.

:05:43
Bu durum, ahlaki deðerlerle mi ilgili
yoksa etiksel deðerlerle mi ilgili?

:05:47
Ahlak ve etik arasýndaki fark nedir?
Derek?

:05:53
Etik, toplumun yapmamýzý istediði
þeylere denir.

:05:58
- Ahlak ise...
- Doðru yoldasýn.


Önceki.
sonraki.