The End of the Affair
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:32:03
Bu üzücü olaya raðmen sizi gördüðüme
sevindim. Ölenle ölünmüyor.

1:32:09
Gözlediklerini hep bu
noktaya kadar izler misin?

1:32:13
O çok iyi bir bayandý, efendim.
1:32:15
Parti gecesi, bana bir
kadeh likör vermiþti.

1:32:18
Güney Afrika likörü mü?
1:32:21
Bilemem, efendim.
1:32:23
Onun gibilere rastlamak çok zor.
1:32:25
Oðlum artýk hep
ondan bahsediyor.

1:32:28
Oðlun nasýl, Parkis?
1:32:31
Bugün biraz üzgün olsa da,
olaðanüstü iyi, efendim.

1:32:35
Onun bir Katolik gibi
defnedileceðini düþünmüþtü.

1:32:38
Neden böyle birþey düþündü ki?
1:32:40
Gençler iþte, efendim,
kendilerine özgü düþünceleri var.

1:32:43
Kabul etmeme raðmen,
açýklayamýyorum.

1:32:46
Neyi?
1:32:49
Randevusu olduðu o gün,
oðlumu metroya götürmüþ.

1:32:53
Kaybolduðunu sanmýþ,
ona bir jeton verip...

1:32:57
...özürlü yanaðýndan
öpmüþ, efendim.

1:33:00
Ve takip eden haftalar içinde,
lekeleri yavaþ yavaþ silindi.

1:33:04
Ona mantýklý olmasýný söyledim ama
onun sayesinde olduðuna yemin etti.

1:33:09
Bay Bendrix'e merhaba de, Lance.
1:33:29
Merhaba, efendim.
1:33:42
Bu kitabýn baþýnda, bunun, nefretin
günlüðü olduðunu yazmýþtým.

1:33:46
Sanki varmýþsýn gibi
nefret ettim Senden.

1:33:49
Artýk nefret etmekten yoruldum.
1:33:52
Ama Sen hala oradasýn.
1:33:55
Þeytanlýðýn sýnýrsýzmýþ demek.
1:33:58
Onayýmý kazanmak için
nefretimi kullandýn.


Önceki.
sonraki.