1:32:01
-Üç sýfýr, altý sýfýr.
-Hayýr.
1:32:03
Sanmýyorum.
1:32:06
Ýnsanlar en çok neden
korkar, biliyor musun?
1:32:09
-Neden?
-Anlam veremediklerinden.
1:32:12
Anlamadýðýmýz zaman,
yargýlamaya baþlarýz.
1:32:17
Crawford anlam veremediði þey...
1:32:19
...nasýl olup da Bronx'ta yaþayan
siyah bir çocuk, böyle yazabilmesi.
1:32:23
Bu yüzden yazamayacaðýn
sonucuna varýyor.
1:32:27
Týpký onun bir salak olduðu
sonucuna vardýðým gibi
1:32:30
Onu tanýyorsun, deðil mi?
1:32:32
Crawford'u mu?
1:32:34
Hayýr.
1:32:36
Ama o, beni bildiðini sanýyor.
1:32:38
Peki kitabý hakkýnda ne diyeceksin?
1:32:40
Bir çok yazar, yazým kurallarý
ile ilgili çok þey bilir...
1:32:44
-...ama yazmayý bilemezler.
-Yani?
1:32:47
Yani Crawford, iyi tanýdýðý
dört yazarla ilgili bir kitap yazdý.
1:32:51
ve hayatta bir tek ben kaldým.
1:32:54
-Ve?
-Bir yayýncýyý basýlmasý için ikna etti.
1:32:58
Ben de kibarca bir telefon
görüþmesi yaptým...
1:33:02
...yayýncýsýyla ve diðerleriyle...
1:33:06
...eðer ilgilenirlerse,
ikinci bir kitabýmýn...
1:33:09
bitme aþamasýnda olduðunu söyledim--
1:33:12
Yani bu yüzden,
Crawford'un kitabý basýlmadý.
1:33:16
Ama ikinci kitabýn
olmayacaðýný biliyordun.
1:33:19
Evet, ama onlar bilmiyordu.
1:33:27
Kaynaklarýmýzdan uzak kaldýðýmýzda,
olanlar ne kadar ilginç, deðil mi?