High Fidelity
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:37:01
...ondan yüklüce
bir miktar borç para aldým.

:37:03
-Dört bin.
-Ve henüz borcumu ödemedim.

:37:07
Piç kurusu!
:37:09
Dört: Beni terk
etmeden kýsa bir süre önce...

:37:13
...ona mutsuz olduðumu ve...
:37:18
..belki bir baþkasýyla
ilgilenebileceðimi söyledim.

:37:22
Belki bir baþkasýyla
ilgilenebileceðini söyledi.

:37:25
Bütün bunlarý
ben mi yaptým ve söyledim?

:37:27
-Evet.
-Hayýr!

:37:30
Evet, yaptým.
:37:33
Ben kahrolasý bir piç kurusuyum.
:37:36
Anlaþýldý.
:37:37
Liz, hayýr. Otur. Otur.
:37:42
ýnanýlmaz bir þey. ýnanýlmaz.
:37:54
Önce para konusunu anlatayým.
:37:56
Laura' da vardý,
bende yoktu. Kendi vermek istedi.

:37:59
Borcumu geri
ödeyemedim çünkü...ödeyemedim.

:38:04
Supertramp dinleyen birinin yanýna
taþýnmasý beni zengin etmez.

:38:09
ýki: Baþkasýyla
ilgilenebileceðim hikayesi.

:38:12
Beni bunu söylemeye mecbur etti.
ýliþkimizle ilgili konuþuyorduk.

:38:16
ýkimiz de mutsuzuz deyip,
doðru mu diye sordu. Evet dedim.

:38:22
Sonra da baþkalarýyla görüþmeyi
hiç düþünüp düþünmediðimi sordu.

:38:26
Ben de onun hiç böyle bir þey
düþünüp düþünmediðini sordum.

:38:29
''Elbette'' dedi. Ben de zaman zaman
bunu hayal ettiðimi itirafettim.

:38:34
þimdi anlýyorum ki biz aslýnda
onu ve Ian' ý tartýþýyormuþuz...

:38:37
...ve bu, onun suçunu hafiýfletti.
Bir avukatýn sinsi bir oyunuydu.

:38:42
Tuzaða düþtüm çünkü...
benden daha zeki biri.

:38:51
Pekala...
:38:52
...hamileliði.
:38:54
Hamile olduðunu bilmiyordum.
Tabii ki bilmiyordum.

:38:58
Bana söylemediði için bilmiyordum.

Önceki.
sonraki.