Down to Earth
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:09:07
Hey, Whitney.
Seni uzun zamandýr görmüyordum.

1:09:10
Sahne arkasýnda ne arýyorsun?
Biraz borç vermeye ne dersin?

1:09:13
Kes þunu.
1:09:15
Sanýrým öylesine takýlýyorum.
1:09:18
Evet. Ben de yuhacýyý özledim.
1:09:23
Teþekkürler.
1:09:32
-Lance?
-Hayýr. Ben Phil.

1:09:34
Pardon.
1:09:36
Sýradaki sanatçý Joe Guy için
alkýþa ne dersiniz?

1:09:39
Joe Guy'ý alkýþlýyoruz.
1:09:42
-Selam, Whit.
-Oh, selam, Joe.

1:09:56
Güldür beni!
1:10:00
-Apollo! Evet!
1:10:04
Peki, tüm bunlarýn anlamý nedir?
1:10:07
Görünüþ mü?
Her þeyi Görünüþ belirler.

1:10:10
Bilirsiniz, insanlarýn sizi
karakterinizle deðerlendirmelerini istersiniz;

1:10:13
..iþte içinizdeki hisler filan,
ama kimsenin umurunda deðildir.

1:10:17
Herkesin tek ilgilendiði
nasýl göründüðünüzdür.

1:10:19
Üzgünüm, eðer iyi görünüyorsan
iyi bir hayatýn olur.

1:10:21
Kötü görünüyorsan,
çalýþsan iyi olur.

1:10:24
Bu doðru; ne kadar çirkinsen
o kadar zeki olmak zorundasýn.

1:10:27
Normalden fazla aldýðýn her
beþ kilo için,

1:10:30
..bir de kitap alsan iyi olur.
1:10:32
Ya da daha iyisi, baþlamýþken iki kitap,
bir de bilgisayar al.

1:10:42
Lance? Evet!.
1:10:45
Bu doðru.
Geçen gün Knicks maçýna gitmiþtim.

1:10:48
Tribünlere baktým.
Koltuklar yukarýlara doðru çýktýkça...

1:10:52
..insanlar da çirkinleþiyor.
1:10:55
Ben yer gösterici olsam,
biletlere bakmaya gerek görmezdim.

1:10:58
Sadece suratlara bakardým.
Uuu! Sen en yukarý çýkacaksýn.


Önceki.
sonraki.