Memento
prev.
play.
mark.
next.

1:23:01
Tamamen berbat çünkü
kimse size inanmýyor.

1:23:04
Küçük bir zedelenme
saygýnlýðýnýzý sýfýra indiriyor.

1:23:08
Sanýrým Sammy'ye inanmamak
þiiirsel bir adaletti.

1:23:10
Durumum hakkýndaki gerçeði
biliyor musunuz, memur bey?

1:23:13
Hiçbir þey bilmiyorsunuz.
1:23:15
Sinirlisiniz ama
nedenini bilmiyorsunuz.

1:23:17
Kendinizi suçlu hissediyorsunuz
nedeni hakkýnda fikriniz yok.

1:23:21
Ne yaptýysanýz,
10 dakika içinde unutuyorsunuz.

1:23:24
Sammy'nin gibi yapsaydým ne olurdu?
1:23:26
Sammy ve karýsýna
1:23:28
ne olduðunu
söylemedim mi?

1:23:31
Ofisime beni görmeye geldi...
1:23:33
Gerçekten ne düþündüðümü anlatmadým,
1:23:35
ama hiçbir zaman Sammy'nin
rol yaptýðýný söylemedim.

1:23:37
Sadece sorununun fizksel deðil,
zihinsel olduðunu söyledim.

1:23:39
Sonradan, eve döndüðünde Sammy'yi
son bir teste soktuðunu öðrendim.

1:23:45
Sammy, iðne zamaným geldi.
1:24:02
Kendisini sevdiðini biliyordu.
1:24:05
Onu test etmenin bir
yolunu buldu.

1:24:19
Sammy, iðne zamaným geldi.
1:24:30
Blöf yapmayý gerçekten
býrakacaðýný düþünüyordu.

1:24:34
Ya da bu þekilde yaþamayý
artýk kaldýramýyordu.

1:24:50
Sammy, iðne zamaným geldi.
1:24:58
Acýmayacak.

prev.
next.