Minority Report
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:25:04
Hayýr. Onlar daha fazlasý.
:25:09
Bilim, mucizelerimizin
birçoðunu çaldý.

:25:14
Bir anlamda, bize umut veriyorlar.
Tanrýsal Varlýða dair bir umut.

:25:18
Kimi insanlarýn Pre-Cog'larý
yüceleþtirmesi ilgi çekici.

:25:22
Pre-Cog'lar, Kalýp Tanýma
Filtreleridir, Hepsi bu.

:25:24
- Ama hala buraya 'tapýnak' diyorsunuz.
- O bir lakap.

:25:27
Her neyse, asýl güç
ibadet yerinde deðil.

:25:29
Güç rahiplerin gücüdür,
ibadet yerini onlar buldu.

:25:35
Siz çocuklar neden bahsettiðini
biliyormuþ gibi onaylýyorsunuz.

:25:38
Hadi, þef. Çalýþma þeklimiz,
kaderi deðiþtirmek... Aslýnda...

:25:43
polisten çok ruhban sýnýfýna benziyoruz
:25:45
- Jad.
- Evet?

:25:47
Ýþinie gidin. Hepiniz.
:25:58
Üzgünüm. Eski huyum.
:26:00
Polis olmadan önce Fuller
Papaz Okulunda üç yýl geçirdim.

:26:04
- Babam gurur duyardý.
- Yaptýðýn iþ hakkýnda ne bilirdi?

:26:07
Bilmiyorum. Dblin'dki kilisemizde ben
15 yaþýndayken vurularak öldürüldü.

:26:12
Yakýn birini kaybetmenin
nasýl olduðunu bilirim.

:26:15
Hiçbirþey çocuðunu kaybetmeye benzemez.
:26:17
Hiç çocuðum yok, bu yüzden nasýl
olacaðýný sadece hayal edebiliyorum.

:26:21
Oðlunu öyle halka açýk
bir yerde kaybetmek...

:26:25
Artýk bu tür þeylerin bir daha
olmayacaðýndan emin olabiliriz.

:26:28
- Bana ne aradýðýný söyle.
- Kusur.

:26:32
Son 6 yýldýr cinayet olmadý.
Bu sistem tam anlamýyla...

:26:35
Kusursuz. Katýlýyorum.
Bir kusur varsa, orada br insan vardýr.

:26:40
Her zaman öyledir.
:26:42
John.

Önceki.
sonraki.