White Oleander
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:54:01
Herhangi bir þekilde rahatsýz
olursan, bana bildir.

:54:18
Ýþte buradasýn.
:54:22
Mark da burada olamadýðý için üzgünüm.
Nova Scotia'da bir filmde çalýþýyor.

:54:29
Eee, iþte böyle.
Burayý özellikle sade bir þekilde dizayn ettim...

:54:32
...çünkü düþündüm ki, bilirsin,
kendi eþyalarýný filan koyarsýn diye.

:54:38
-Dürer rengini severim.
-Dürer'in ne olduðunu bilir misin ?

:54:43
-Annem bir sanatçý.
-Oh, haklýsýn. Tabii ki.

:54:46
Tabii ki. Söylemiþlerdi. Hey, dinle.
Çay ya da içecek baþka bir þey ister misin?

:54:52
Ya da Pepsi. Pepsi aldým. Senin içmek için ne
isteyeceðini bilmiyordum. Meyve suyumuz da var.

:54:58
Sana smoothie de yapabilirim, eðer istersen.
Bir smoothie'ye ne dersin?

:55:02
Çay olur.
:55:08
Tamam. Yürüyorum, yürüyorum. Duruyorum, bakýyorum...
:55:15
Ve burada da ölüyorum.
:55:22
-Gerçektan çok iyiydin.
-Biliyor musun kabus gibiydi, tam bir kabus?

:55:26
Demek istediðim, bütün bu zamaný hazýrlanmaya harcýyorsun
kýrýþýklýklar gideriliyor...

:55:31
...kendini bunun için hazýrlýyorsun.
Ve sana iki saniye bakýp...

:55:35
...çok etniksin, çok klasiksin,
ya da çok baþka bir þeysin diyorlar.

:55:40
Etnik mi?
:55:43
Esmer olmak anlamýna geliyor.
Ve klasik olmak da yaþlý olmak anlamýna gelir.

:55:48
Ve çok küçük derlerse, bu göðüsler demektir.
:55:54
-Neden yapýyorsun bu iþi, öyleyse?
-Ne? Þov dünyasýndan vazgeçmek mi?


Önceki.
sonraki.