American Wedding
prev.
play.
mark.
next.

1:20:05
Aþký tanýmlamak zordur. Bu senin
evliliðin. Son derece doðal bir þey.

1:20:15
-Ama bu duyguyu tanýmlamak imkansýz.
-Birincisi, hiçbir þey imkansýz deðildir.

1:20:21
Buna seviþmek adýný vermelerine
ne diyorsun Michelle?

1:20:30
Bilmiyorum. Ben buna düzüþmek diyorum.
1:20:39
Jim'le baþka þeyler yaparken, düzüþmediðiniz
zamanlar kendini nasýl hissediyorsun?

1:20:47
Düzüþmeye hazýr bir halde. -Ama
sabahtan akþama dek düzüþemeyiz.

1:20:52
Bunu hiç denediniz mi? -Kesinlikle
denedim. Ben de düzüþtüm.

1:20:59
Sabahtan öðlene dek. Bazen daha da
fazla. Ama düzüþmek iþin bir yaný.

1:21:05
Bence buna seviþmek denmeli. Çünkü
aþkýnýýzý devam ettirmek zorundasýnýz.

1:21:11
Karþýlýklý anlayýþ ve fedakarlýk da söz konusu.
Jim senin için büyük fedakarlýklar yaptý.

1:21:17
Apýþ arasýndaki tüyleri bile týraþ etti.
Bu dünyanýn pek çok kültüründe
yapýlmaz. Ama o senin için yaptý.

1:21:28
Haklýsýnýz. Aþk böyle bir duygu.
Ayalarýný týraþ etmek gibi.

1:21:36
Teþekkür ederim. -Bu konuda
fazla ayrýntýya giremedim.

1:21:44
O benim. O benim.
1:21:58
Sanýrým bunu sana söylemek
için uygun bir zaman evlat.


prev.
next.