Dirty Pretty Things
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:02:13
Senin gerçekten tam olarak
kim olduðunu bilmiyorum deðil mi?

1:02:15
- Bu Þenay. Bir arkadaþ.
- Ben senin arkadaþýn deðilim.

1:02:17
- Tüm gece dýþardaydý.
- Donmak üzereydim

1:02:20
ve buraya tekrar geldim.
1:02:22
Benim de böyle
hissettiðim sabahlar olur.

1:02:23
- Hadi, Þenay, çok soðuk.
- burasý ölümün evi.

1:02:27
Onlarýn hepsi ölü.
1:02:33
Belki bu yardýmcý olur.
1:02:35
Kuzenimin Chinatown'da
odasý var.

1:02:38
Sanýrým iki kiþilik yer vardýr.
1:02:43
Bilirsin, Okwe, satrançta iyi olan
genelde hayatta kötüdür.

1:02:47
Kýzýn sana aþýk olduðunun
farkýndasýn deðil mi?

1:02:50
20 dakikadýr onunlayým ve
bunu biliyorum.

1:02:54
Ama öyleyse ben
satrançta kötüyüm.

1:03:06
Sana söylemem gerken birþey var.
1:03:08
- Ýnancýnla mý ilgili?
- Benim inancým yok.

1:03:14
Yaprak çiðnemeyi býrakmýþsýn.
1:03:16
Gözlerinden anlayabiliyorum.
1:03:18
Gözlerinin güzel olduðunu
biliyor muydun, Okwe?

1:03:21
- Kötü görünmüyosun.
- Beni dinle.

1:03:26
Bu kilise mezarlýðýna
sýk sýk gelirim.

1:03:29
Buraya yalnýz kalmak ve
karýmý düþünmek için gelirim.

1:03:35
Yani artýk görüyorsun.
1:03:38
Neyi görüyorum?
1:03:40
Beni daha fazla görmemelisin.
1:03:46
Onu seviyor musun?
Onu seviyor musun?

1:03:49
Restaurantýn altýnda
bir oda var.

1:03:50
Göçmen Polisi Chinatown'a
gitmeye cesaret edemez.

1:03:53
Burada sana kiradan olan
borcum için biraz para var.

1:03:55
Fazlasý baþýna açtýðým belalar için.
1:03:58
- Okwe, onu seviyor musun?
- Sevmek?


Önceki.
sonraki.