Johnny English
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:56:02
içimin derinliklerinde bu þeyi hissettim...
:56:05
açlýðý.
:56:08
Çok, çok uzun zamandýr söylemek
istemediðim þeyleri sana söylemek...

:56:11
yapmak istemediðim þeyleri
sana yapmak istedim.

:56:18
Ne, aa--
:56:21
Ne tip þeylerden bahsediyoruz?
:56:24
Suratýný daðýtmak gibi,
tantanacý ve bir bok bilmeyen...

:56:27
bir göt herif olduðun için
kýçýný tekmelemek gibi.

:56:30
Ama sonra o ahmakta herkesin gördüðünün
ötesinde þeyler görmeye baþladým.

:56:34
Ýçinde, yoluna kim yada ne çýkarsa çýksýn,
:56:37
görevini yapmakta kararlý olan
adamý görmeye baþladým.

:56:41
Ve ona karþý baþka þeyler
hissetmeye baþladým,

:56:44
onunla baþka þeyler yapmak istedim.
:56:49
Plastik oyuncaklar ve...
:56:51
yumuþak peynirlerin olduðu þeyler mi?
:56:55
- Nee?
- Ne? Ne?

:56:59
Benimle oynuyorsun. Bildiðin en
kibarca yolla durmamý söylüyorsun.

:57:03
Hayýr. Haa-- hayýr.--
:57:05
Sen uygun olduðum halde...
:57:07
benden faydalanmayacak
kadar özel bir insansýn.

:57:10
- Ha-- hayýr. Þey--
- Böyle...

:57:12
beyefendi biri olduðun için teþekkürler.
:57:17
Önemli deðil.
:57:39
Ne düþündüðünüzü biliyorum,
Bayan Campbell.

:57:42
Bu iþi baþaramazsak,
Ýngiltere'ye ne olacaðýný Tanrý bilir.

:57:45
Aslýnda içeriye o borudan daha iyi
bir yol olmasý gerektiðini düþünüyordum.

:57:49
Þey, aslýnda yok.
:57:51
Her açýdan inceledim ve
en iyi seçenek bu.

:57:54
Önden ben gideceðim ve
yol temizse seni çaðýracaðým.

:57:59
Johnny.

Önceki.
sonraki.