The Foreigner
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:35:00
Þimdi, tek önemli olan þey...
:35:02
...bana gerçek paketin nerede olduðunu söylemenizdir.
:35:07
-Önümüzdeki 4,5 dakika içinde.
-Kendin bulamadýn mý?

:35:13
Belki de anlaþýlmamýþýmdýr.
Netleþtireyim.

:35:19
Asfiksasyon, havanýn ciðerlerin ulaþamamasý sonucu..
:35:24
...beyne giden oksijenin kesilmesidir.
:35:27
Ve beyin öldüðünde de, Bay Webber,
þey, neyse, konumuz neydi?

:35:33
Bunun olmasýna izin vermeden önce...
:35:37
...niye beyninizi asýl iþlevi ile kullanýp...
:35:42
...bir karara varmýyorsunuz?
:35:45
Bu iþi birlikte halledebiliriz.
Bunu isteyen kiþiler sadece biz deðiliz.

:35:48
Sen Milo Venüsü gibi göðüs yapýp, ona benzemeden...
:35:52
...niye böyle bir þey yapayým ki?
:35:55
Aldatma aldatmayý doðrur,
aldatma da aldatmayý, Bay Webber.

:35:59
Sonsuz bir þekilde.
Basitçe, bu kötü bir iþtir.

:36:03
-Bir çok kiþi tanýyorum--
-Bir dakika!

:36:06
-Burada deðil, ama bende.
-45 saniye, öyle mi?

:36:11
Bana nerede olduðunu söyle, yoksa
yüzündeki üç mermi deliðinden ilkini açarým.

:36:16
Pekala. Onu bir dolapta tutuyorum...
:36:19
...bir tren istasyonunda.
Seni oraya götürürüm.

:36:25
Harika.
:36:29
Anahtar nerede?
:36:32
Burada, sað ön cebimde.
:36:37
Akýllý hareket, Bay Webber.
:36:41
Paketin orada olduðunu umsan iyi olur.
:36:46
Benimle oynama, ahbap.
:36:51
Koca kýçýný kýmýldat!
:36:54
Gerçek vakti geldi, Bay Webber.
:36:56
Ýki sýra dolap var.
:36:58
Aç þunu. Yavaþça.

Önceki.
sonraki.