:58:17
Harika bir gün! Buradan daha
güzeI bir yer gördün mü hiç?
:58:22
Denizin, gökyüzünün ve
pembe ve yesiI binaIarin
:58:25
rengine baksana.
:58:27
TirmanabiIecegin bütün
çatiIari düsün Robie.
:58:31
-Bana ne dedin?
-John Robie.
:58:34
kedi diye biIinen mücevher hirsizi.
Paris gazeteIerinde okumustum.
:58:39
kedi hakkinda okumus oIabiIirsin ama...
:58:41
Aç oIdugunu saniyordum.
Piknik sepeti arkada.
:58:54
Beni kandirmaya çaIisin ve size ne kadar
akiIIi biri oIdugumu göstererek egIeneyim.
:58:59
Robie degiI de,
bay Burns oIduguma göre, sizi
:59:02
ne kandirabiIirim ne de akiIIi oIdugunuzu
göstermek için egIendirebiIirim.
:59:06
-Fark ettigim iIk sey.
-O kadar sevinme!
:59:11
Daha önce hiç mücevher hirsizi
yakaIamadim. HeyecanIi ve sey...
:59:15
kaynar suyun aItinda oImak gibi mi?
:59:19
Ben yapayim. Seni iIk kez
Cannes'de pIajda gördüm.
:59:23
Fransiz kizin sürdügü
bir tekneden kiyiya yüzdün.
:59:27
-Açacak var mi? Sag oI.
-But mu, gögüs mü?
:59:31
Sen seç.
:59:33
Bu, Amerika'dan geIen
bay Conrad Burns oIarak
:59:37
ortaIiga çikmandan iki gün önceydi.
:59:39
-Yüzdün mü?
-Tabii ki.
:59:42
HayaI kirikIigi yasama
ve bay Burns gibi de konusma.
:59:45
-Ancak kendim oIabiIirim bayan Stevens.
-O zaman kendin oI John.
:59:50
-Conrad'i tercih ederim.
-Ciddi oIamazsin.
:59:53
Bana Francie demenin zamani geIdi.
:59:57
Annemin mücevherIerini daha
önce çaImayi denediIer.