:43:00
	Hýrsýzlýkla hiç ilgisi yoktu.
:43:05
	Anlýyor musun?
:43:06
	Evet.
:43:09
	- Akrabasý var mýydý?
- Hiç duymadým.
:43:13
	- Kime çalýþtýðýný biliyor musun?
- Hayýr.
:43:15
	- Üç yýl onunla beraberdin.
- Ýþinden hiç bahsetmezdi.
:43:20
	Arkadaþlarýyla tanýþtýn mý?
:43:22
	Tabii, birkaç arkadaþýyla.
:43:25
	Adlarý neydi?
:43:26
	- Hiç takdim edilmedim.
- Yapma, Shirl.
:43:32
	Bay Lempeter adýnda biri vardý.
:43:35
	Tompkins adlý bir adam...
:43:38
	...ve Santini diye biri.
:43:42
	Tüm hatýrladýðým bu.
:43:45
	Buraya pek sýk misafir getirmezdi.
:43:50
	Santini vali.
:43:53
	Yani?
:43:56
	Simonson'la nereye giderdiniz?
:44:01
	Hiçbir yere.
:44:05
	Arada bir alýþveriþe.
:44:08
	- Fakat...
- Fakat?
:44:10
	Beni kiliseye götürdü.
:44:12
	Kilise mi?
:44:14
	Yaklaþýk bir ay önce ve
tekrar ölümünden birkaç gün önce.
:44:18
	- Orada ne yaptý?
- Dua etti.
:44:24
	Ve bir rahiple konuþtu.
Hepsi bu.
:44:28
	- Seni neden kiliseye götürsün?
- Söylemedi.
:44:31
	Sence neden?
:44:33
	Galiba yanýnda biri olsun istedi.
:44:38
	Son zamanlarýnda çok garipleþmiþti.
:44:41
	Aylarca bana el sürmedi.
:44:46
	Bazen de hiç sebep yokken
aðlamaya baþlardý.
:44:50
	Birkaç defa aðladýðýný gördüm.
:44:54
	Yaþlýlar bunu yapar.
:44:57
	Öyle mi?
:44:59
	Bu Simonson'ý anlayamýyorum.