1:08:01
Onlar kuzularý boðazlýyorlardý?
1:08:04
Ve kuzular baðýrýyordu.
1:08:07
- Ve sen kaçtýn?
- Hayýr, baþta onlarý serbest býrakmaya çalýþtým.
1:08:12
Kapýyý onlara açtým ama kaçmadýlar.
1:08:16
Þaþkýn þaþkýn, durdular orada.
Kaçmadýlar.
1:08:20
Fakat sen yapabilirdin ve yaptýn , deðil mi ?
1:08:23
Evet bir kuzuyu aldým ve
kaçabildiðim kadar hýzlýca kaçtým.
1:08:26
- Nereye gidiyordun, Clarice?
- Bilmiyorum. Hiç yiyeceðim, suyum yoktu
1:08:31
ve hava çok soðuktu , çok soðuk.
1:08:36
Düþündüm ki...
1:08:38
Sadece bir tanesini
kurtarabilmeyi düþündüm fakat
1:08:42
Fakat çok aðýrdý.
1:08:45
Çok aðýr.
1:08:51
Polis arabasý beni tuttuðunda bir kaç
mil den daha fazla gitmemiþtim .
1:08:58
Çiftçi çok sinirliydi ve beni Bozeman'daki
yetim okuluna gönderdi.
1:09:03
Çiftliði bir daha hiç görmedim.
1:09:06
Kuzuna ne oldu, Clarice?
1:09:10
- Onu öldürdü.
- Hala bazen uyanýyorsun, deðil mi?
1:09:14
Karanlýkta uyanýyorsun.
1:09:16
ve kuzularýn çýðlýklarýný duyuyorsun?
1:09:20
Evet.
1:09:22
Ve zavallý Catherine'i kurtarýrsan onlarý
durdurabileceðini düþünüyorsun, deðil mi ?
1:09:26
Eðer Catherine yaþarsa,
1:09:29
karanlýkta bir daha kuzularýn bu
1:09:32
kötü çýðlýklarýyla uyanmayacaksýn.
1:09:36
Bilmiyorum.
1:09:38
Bilmiyorum.
1:09:41
Saðol, Clarice.
1:09:43
- Saðol.
- Onun ismini söyleyin bana, Doktor.
1:09:53
Dr Chilton, farz ediyorum.
1:09:56
Sanýrým sen her birini biliyorsun.