The Good Son
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:42:05
"Mark'tý, baba. O baþlattý."
:42:08
"Sadece oynuyorduk.
Böyle bir þey yapacaðý aklýma gelmezdi."

:42:13
"Lütfen, onu hýrpalama. Suçsuz o.
Her þeyi mahvettiyse, annesini özlediði için."

:42:20
Niye bekliyoruz? Gidelim.
:42:23
Baba, Mark'ýn sana söyleyecekleri var.
:42:27
- Nedir? Mark'ýn nesi var?
- Bilmem. Garip davranýyor.

:42:31
Gidip iyi mi diye bir bakayým.
:42:44
Babama, nasýlsýn diye sana bakacaðýmý
söyledim.

:42:47
Ee, iyi misin Mark?
:42:50
Beni yalnýz býrak.
:42:53
Yalnýz mý býrakayým? Burasý benim odam.
:42:57
Duydunuz mu? Annem yarýn paten
kayabilirsiniz dedi.

:43:00
Connie, sana odama girmen konusunda ne
demiþtim?

:43:04
Ama þimdi çalýþmýyorsunuz ki.
:43:07
Sorumu yanýtlamadýn,
öyleyse ben yanýtlayayým.

:43:10
Odama giremezsin. Ne þimdi, ne sonra.
Hiçbir zaman!

:43:14
Yanýlýyorsun. Burasý benim de odam.
Ve ben gelebilir diyorum.

:43:22
Anne, kavga ediyorlar.
:43:24
Kardeþimden hoþlanýyorsun, deðil mi?
Ne þirin bir minik kýz.

:43:29
Ona bir þey olsa ne kötü olurdu,
bir yerini incitse.

:43:34
Üzülürdün, deðil mi, Mark?
:43:36
Gel gör ki kazalar olur.
:43:38
Git, anneme Richard'ý sor istersen.
:43:42
Çocuklar, çocuklar. Henry.
:43:44
Ne oluyor?
:43:48
Özür dilerim anne.
Salak bir oyun oynuyorduk.

:43:51
Dövüþmüyorduk. Oynuyorduk.
Deðil mi, Mark?

:43:58
Evet. Oynuyorduk.

Önceki.
sonraki.