:52:04
ÖIdürdüm.
:52:06
Satislarimi öldürdüm.
:52:09
Bunu siktigimda oldu.
:52:11
Insanlar bizi paramiz oldugunda
severler degil mi Helen?
:52:17
Tanrim sen hastasin.
:52:20
Sana diyeyim. Tavama senin
için bir kaç tavuk kanadi koyayim.
:52:24
Mersi. Tommy sever.
:52:27
Tommy tavuk kanadi ister.
:52:30
Bu kafana birsey mi vurdu?
:52:33
Sen garsonla çekistirin.
Niçin böyle satamazsin?
:52:36
Biraz egleneniyorum.
Tavuk kanadi yemezsek ne olur?
:52:39
Kamyonda hala etli pizza var.
:52:42
Dinlendin onun için kendine eminsin.
:52:45
Satis için kendimden emin olmaliyim.
:52:47
Baban da öyleydi.
Niçin her zaman eskiler dönüyorsun?
:52:52
Babam akilliydi. Ben degilim.
:52:53
Çok dogru. Ama iki sekil akilli var:
:52:56
Okuma akillisi bu
da zamanla kafana vurur
:52:59
ve sokak akillisi
insanlari okuyabilendir.
:53:01
Bunun nasiI yapilacagini biliyorsun.
:53:03
Insanlarin ne duymak istedigini
ve neye ihtiyaçlari oldugunu biliyordu.
:53:07
Bu satis demektir. Insanlar, fren
parçalarini degil seni de satin aliyor.
:53:12
Hey, herkes, bu Tony Robbins.
:53:17
- Belki haklisin.
- Öyle zannederim.
:53:19
Suna bak. Thanksgiving'den hemen
sonra tanistik. Nefes almak istiyorum.
:53:33
Çizgin ve fiyatlarin hosuma gider.
Ama bir sorun var.
:53:37
Kutuda garanti yok.
:53:39
Birsey bozulursa bana telefon et,
evde televizyon seyrediyorsam bile.
:53:43
Callahan, 1925'den beri satilan
her parçayi sigortaladi.
:53:46
Belki öyle ama kutunun üstünde degil.
Her zaman orda olmali
:53:50
seni rahatlandirip,
her zaman burdayim demeli.
:53:53
"Ama burdaysam,
herseyi daha kolay edecegim. "
:53:56
Bizim fren parçalarimiz...
:53:58
Oglum, müsterilerim göze giren
o küçük tabellalari görmek ister.