:53:01
Bunun nasiI yapilacagini biliyorsun.
:53:03
Insanlarin ne duymak istedigini
ve neye ihtiyaçlari oldugunu biliyordu.
:53:07
Bu satis demektir. Insanlar, fren
parçalarini degil seni de satin aliyor.
:53:12
Hey, herkes, bu Tony Robbins.
:53:17
- Belki haklisin.
- Öyle zannederim.
:53:19
Suna bak. Thanksgiving'den hemen
sonra tanistik. Nefes almak istiyorum.
:53:33
Çizgin ve fiyatlarin hosuma gider.
Ama bir sorun var.
:53:37
Kutuda garanti yok.
:53:39
Birsey bozulursa bana telefon et,
evde televizyon seyrediyorsam bile.
:53:43
Callahan, 1925'den beri satilan
her parçayi sigortaladi.
:53:46
Belki öyle ama kutunun üstünde degil.
Her zaman orda olmali
:53:50
seni rahatlandirip,
her zaman burdayim demeli.
:53:53
"Ama burdaysam,
herseyi daha kolay edecegim. "
:53:56
Bizim fren parçalarimiz...
:53:58
Oglum, müsterilerim göze giren
o küçük tabellalari görmek ister.
:54:03
Hey, kasabina
bir bakabilirsin...
:54:06
Ne?
:54:06
- Tavuk kanatlarini hatirlar.
- Tavuk kanatlarimi?
:54:09
- Tamam, sigortalari...
- Fellas, vaktin sona erdi.
:54:16
Tavuk kanadi.
:54:18
Bir saniye bunu düsün, Ted.
:54:21
Birisi kutunun üstüne
niçin garanti koysun?
:54:24
- Çok ilginç.
- Söyle. Dinliyorum.
:54:27
Bana göre, Ted, birisi kutunun
üstüne bir garanti koyar
:54:30
çünkü içinde sicak
ve güzel hissetmeni ister.
:54:32
- Birisinin iyi hissetmesine neden olur.
- Niçin olmasin?
:54:36
O kutuyu gece yastiginin altina koy.
:54:38
Belki garanti melegi gelip sana
bir kurus birakir. Hakli miyim Ted?
:54:43
Sorunun ne?
:54:44
Bütün mesele melegin aptal
birisi olmadigini nasiI biliyorsun?
:54:50
Bir defa evinden içeri girer. Bu kafi.
:54:53
Daha sonra, paralarin kaybolur,
kizinda sokaga düser.
:54:58
O zaman niçin kutuya
garanti koyuyorsun?