Sunset Boulevard
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:21:20
Bazen hikayede takýlýnca,
1:21:23
boþ stüdyoda gezintiye çýkardýk.
1:21:26
Çok konuþmazdýk,
setler arasýndaki sokaklarda,

1:21:32
veya bir sonraki gün için
hazýrlanan dekorlarda dolaþýrdýk.

1:21:36
Hatta o gezintilerden bir tanesinde
bana burun hikayesini anlattý.

1:21:42
Bu sokaða bak.
1:21:44
Hepsi karton, boþ,
sahte aynalarla yapýlmýþ.

1:21:49
Dünyadaki her sokaktan çok seviyorum.
1:21:53
Belki de çocukken
burada oynadýðým içindir.

1:21:57
Çocuk oyunculardan mýydýn?
1:21:59
Hayýr, stüdyoya çok yakýn
Lemon Grove Sokaðý'nda doðdum.

1:22:04
Babam baþ elektrikçiydi. Annem
kostüm departmanýnda çalýþýyor.

1:22:08
-Ýkinci nesil demek?
-Üçüncü.

1:22:11
Babaannem, Pearl White için dublörlük
yapmýþ. Sinemacý bir ailem var.

1:22:14
Benim bir yýldýz olmamý beklediler.
1:22:17
Ben de on yýl, drama,
diksiyon ve dans dersleri aldým.

1:22:21
Sonra stüdyo bir sýnav yaptý.
Burnumu beðenmediler.

1:22:26
Bu yöne doðru yamuktu.
Ben de düzelttim.

1:22:29
Sonra burnumu sevdiler ama
oyunculuðumu beðenmediler.

1:22:37
-Ýyi iþ.
-Olsa iyi olur, 300 dolar verdim.

1:22:42
-Bu çok kötü.
-Deðil.

1:22:44
Bana hýrs verdi. Posta departmanýndan,
okutmanlýða kadar yükseldim.

1:22:49
Yakýn çekimler ve kaçýrdýðýn
galalar için hala aðlýyorsundur.

1:22:53
Hiç de. Kameranýn öteki
tarafýnda olmanýn nesi kötü?

1:22:57
-Gerçekten daha eðlenceli.
-Betty Schaefer'ý tebrik ederiz.


Önceki.
sonraki.