The English Patient
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:45:02
Resmimi çeken adam mý?
Onu da buldum.

:45:05
Bir yýlýmý aldý.
Öldü.

:45:09
Bir diðer adam Almanlara
casuslarýný Kahire'ye

:45:11
nasýl sokacaklarýný gösterdi.
:45:14
Onu arýyordum.
:45:17
Oraya ulaþamazsýn.
Bu imkansýz.

:45:20
Bell'in eski haritalarýna
tekrar bakýyordum.

:45:23
Vadinin içinden
bir yol bulabilirsek,

:45:25
doðrudan Kahire'nin içine
girebiliriz.

:45:28
- Bütün bu hattýn gerçekleþmesi mümkün.
- Perþembe günü,

:45:31
Bell'in haritalarýna güvenmiyorsun,
Bell aptal, Bell harita çizemez.

:45:33
Fakat Cuma günü,
birden yanýlmaz oldu.

:45:36
- Sefer haritalarý nerede?
- Odamda.

:45:39
O haritalar Majestelerinin
hükümetine aittir.

:45:42
Onlar baþkalarýnýn gözü önünde
ortalýkta býrakýlmamalýlar.

:45:45
Tanrý aþkýna
senin neyin var?

:45:47
Saf numarasý yapma!
Savaþýn baþlamak üzere olduðunu biliyorsun!

:45:58
Bu bu sabah geldi.
:46:00
"Ýngiliz Hükümeti emriyle,
Mayýs 1939 tarihinden itibaren

:46:02
tüm uluslararasý seferler
iptal edilmiþtir."

:46:10
Haritalarýmýzla neden
ilgilensinler?

:46:14
Çölde ne bulduk?
:46:16
Ok baþlarý,
mýzraklar.

:46:19
Savaþta, çöle sahip olursan,
Kuzey Afrika'ya sahip olursun.

:46:22
Çöle sahip olmak mý?
Hýh!

:46:25
Um, Madox?
O yer--

:46:32
Kadýn boðazýnýn altýndaki o yer.
:46:36
Bilirsin,
bu boþluk.

:46:40
Resmi bir adý var mý?
:46:44
Tanrý aþkýna,
topla kendini.

:46:59
Vatanseverlik heyecaný olan
her yerde,


Önceki.
sonraki.