Kundun
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:17:02
O yüzden bize isteyecek birþey verdiler:
afyon. Afyon için kývrandýk.

1:17:07
Emperyalistler, bizi mahvetmek için
onu kullanmaya çalýþtýlar..

1:17:11
Sizi emperyalistlerden kurtarmak için buradayýz,
yoksa aynisini size de yapacaklar.

1:17:28
Tahmin edemezsin,
burada otururken,

1:17:31
nereden geldiðimi.
1:17:34
Su baskýnlarý,
kýtlýklar,

1:17:38
o kadar kötüydü.
1:17:40
Çin bölünmüþtü.
1:17:43
Toplum çöküyordu.
1:17:46
Savaþtan önce bir gün...
1:17:49
ölmüþ bebeðiyle
bir adama rastladým.

1:17:54
Onu piþirecekti.
1:17:57
Baðýrýyordu, "O öldü.
Onu ben öldürmedim. O öldü."

1:18:02
Baþkan Mao'dan önce
Çin böyle idi.

1:18:11
Hindistan'a gitme zamanýnýzýn
geldiðine inanýyoruz.

1:18:15
Hindistan dostumuzdur.
Orada güvende olursunuz.

1:18:20
Amerikalýlar bize yardým edecek, Efendimiz.
Mektuplarýný okudunuz.

1:18:23
O mektup imzasýz.
Gerçek bir taahhüt deðil.

1:18:28
Çin kapalý.
Amerika uzakta.

1:18:32
Birçok Tibetli ölebilir,
ama Çin yine kapalý kalýr.

1:18:36
Tibet'te kalýrsanýz,
1:18:39
güvenliðinizi garanti edemeyiz, Efendimiz.
1:18:43
Kaçarsanýz, Efendimiz,
hiç dönemeyebilirsiniz.

1:18:49
Yýllarca Çinlileri idare ettik.
1:18:51
Bunlar bildiðimiz Çinliler deðil,
Efendimiz. Bunlar komunist.

1:18:56
Beþinci Dalai Lama
Çinlilerle bir ittifaka katýldý.


Önceki.
sonraki.