Message in a Bottle
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:16:00
Bu durumda onu buluruz.
:16:02
Orada bölge sorumlularýmýz var.
Wilmington'da da kardeþ gazete.

:16:05
Hafta bitmeden onu
buluruz.

:16:08
Bahse giren?
:16:13
Ne?
:16:14
Gitmek istiyorum.
:16:15
Bunu yapmak istiyor Charlie.
:16:17
Diyelim buldun. Ne olacak?
:16:19
Bilmiyorum. Emin deðilim.
Ama gitmek istiyorum.

:16:21
Seni gönderemem.
Burada lazýmsýn.

:16:25
Bacalarla ilgili yazýn için beni
Hindistan'a sen gönderdin.

:16:30
Deniz piyadeleriyle konuþmam için
3 günlüðüne Teksas'a yolladýn.

:16:33
Evet, o farklý bir þeydi.
:16:34
Neden bunu kiþiselleþtiriyorsun?
:16:37
Kiþisel de ne demek? Ýlgileniyorum.
Ne olmuþ yani?

:16:39
Ýlgili mi?
:16:40
Ya bu herifin her yaný dövmeyle
kaplýysa...

:16:42
...ve dört sabýkasý varsa.
:16:44
Anlat. Anlat ona.
:16:47
Beklentilerinin çok yüksek...
:16:49
...olmasýndan korkuyorum.
:16:51
Beklentim yok. Bu, araþtýrma.
:16:54
Aklýnda Heathcliff var.
Hamlet var.

:16:58
O adam Kaptan Ahab olabilir.
:17:01
Gidemeyeceðimi mi söylüyorsun?
:17:06
Buna risk denir.
:17:08
Ýki yýldýr bunu söylüyorsun.
:17:11
Risk al.
:17:12
Outer Banks bölgesindeki antetli...
:17:14
...kaðýt satan yerleri aramamý
söylediðini hatýrlýyor musun?

:17:17
Tanrým, buldum. Sana baþka isimler
buldum. Bekle bir saniye.

:17:20
Ne? Neyi buldun?
:17:22
Moorehead City'dekini aradým.
:17:24
Küçük yelkenli logosunu
hatýrladýklarýný söylediler.

:17:27
Bunu müþteriler tarafýndan
tasarlandýðýný söylediler.

:17:32
Onlar.
:17:33
Charlie'ye söyleme.
:17:34
Bunu telefondan halletmeni ister.
:17:37
Onu buldun Theresa.
:17:39
Þimdi git kapýsýný çal.

Önceki.
sonraki.