Nimeh-ye penhan
prev.
play.
mark.
next.

1:09:00
Bu bende senle ilgili
daha büyük merak uyandýrdý.

1:09:05
Kocamýn bu kadar özel
bulduðu bu kýz kimdi?

1:09:10
Mansoon'a seni bana
göstermesini söyledim.

1:09:13
Senin terminalde Roozbeh'i beklediðin
günü ve zamaný bana iletti.

1:09:18
...ve ilk defa seni görmüþtüm.
Yakýndan.

1:09:22
O zaman farkýný anladým.
Sen beni fark etmeden yanýmdan geçtin.

1:09:28
Ama ben...
1:09:30
Ne farký?
Lütfen söyleyin.

1:09:35
Bir kerede bütün sýrlarýmý
öðrenmek mi istiyorsun?

1:09:38
Ama beni buraya sen çaðýrdýn,
ben seni görmek istemedim ki.

1:09:42
Neden dernek yemeðine geldin?
Sadece sosyal bir faaliyet mi?

1:09:49
Ýstedim ki... Senin görüntün
kafamýn içinde bulunsun.

1:10:01
Ýyi deðil misin?
1:10:03
Hayýr, iyiyim.
1:10:06
-Seninle dürüstçe konuþmak istedim.
-Teþekkürler.

1:10:12
Sana güvenmek istiyorum, ama
ilk önce bana bir söz vermelisin.

1:10:17
Söz mü?
Ne sözü?

1:10:19
Kocamýn hayatýndan sonsuza dek
çýkacaðýna dair yemin etmelisin.

1:10:24
Benim inanýþýma
yemin etmeye gerek yok.

1:10:27
...artýk kocaný göremem,
inan bana.

1:10:30
Çocukluðumdan beri evli
bir adamýn bir baba bir abi
olduðunu öðrendim.

1:10:35
Öyleyse, sevdiklerinin üstüne
yemin etmeni istiyorum,

1:10:41
...asla onun peþinden gitmeyeceðine,
onun aþký için kendini
öldürebileceksen bile.

1:10:47
-Ya da o denese bile.
-Sana kendi yolumla söz vereyim.

1:10:51
Sözümün arkasýndayým, inan bana.
Ýçtenliksiz birþeye yemin etmek kolaydýr.

1:10:54
Gerçekten içtensen,
benim yardýmýmla, taþýn.


prev.
next.