:22:05
Hýrsýz ya da benzeri birþey hiç
olmadý buralarda.
:22:08
Bazen görevliler gelip soruyorlar..
:22:12
..hýrsýzlar nerede diye.
:22:17
Eðer size birþey saplamak istesem..
:22:19
..buraya çok yakýn duruyor olmanýz gerekir?
:22:22
Evet.. Sonuçta..
-Peki ya bende daha fazlasý varsa?
:22:26
Aþaðýda bir panik odasý var.
:22:29
Bu masif bir kapý..
..oldukça aðýr.
:22:32
Ýçeri giren kiþi önce bu kapýyý kýrmak zorunda..
Çok aðýr..
:22:38
Ama bir baltayla yapabilir..
-Doðru.
:22:40
Bence Columbine'da iki þey deðiþti:
:22:43
Birincisi, artýk birbirimizle konuþuyoruz.
:22:48
Neden?
:22:49
Eðer "Columbine" dersem,
herkes ne demek istediðimi bilir.
:22:52
Kimselere olanlarýn Columbine'da..
:22:58
Evet?
-Hiç..
:23:01
Ne oldu?
:23:03
Bazen Columbine'da bulunmak..
:23:06
Tamam, hallolur þimdi..
-Sorun deðil.
:23:14
Bu þey gibi..
:23:19
..birþeyler çok fazla..
:23:24
Acýmasýzlýk,
bu inanýlmaz nefret,
:23:29
bu elde olmayan..
:23:32
..öldürme duygusu.
:23:36
Dünyanýn en büyük silah üreticisi
:23:38
Buradaki bu fabrika
:23:41
ve arkadaþlarýmýzýn da çalýþtýðý
diðer ikisi
:23:44
hep Littleton çevresindeler.
:23:48
Bu fabrikalarda 5000'den fazla
çalýþanýmýz var.
:23:52
Bunlardan çoðu Littleton'da yaþýyor
:23:54
ve çocuklarý da
Columbine Lisesi'ne gidiyor.
:23:57
Columbine'da olan olaylar
genelin küçük bir örneði galiba