Dans ma peau
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:45:02
O hareket Japonlarý ciddi biçimde þok etti.
:45:04
Onlarda küçük görme gibi
bir anlama geliyormuþ.

:45:07
Okuyucu için, reddetme anlamýndaymýþ.
:45:11
Ýþte detaylarýn önemi.
:45:14
Önemli detaylar.
:45:16
Genellikle tüm iþ, yerel kültürdeki...
:45:19
bu tür ince nüanslara baðlýdýr.
Dikkatli olmalýyýz ki...

:45:22
olumsuz sinyaller vermeyelim.
:45:24
Japonya'yý Ýkinci Dünya Savaþý'na sokan
þeyin bir tercüme hatasý olduðu söylenir.

:45:31
Japonya'da iletiþim farklýdýr.
:45:34
Küresel bir stratejimiz
olsa da, Japonya istisnadýr.

:45:38
Orada bir pazarlama takýmýmýz var.
:45:39
Avrupa ya da Amerika'ya hiç benzemiyor.
:45:49
Japonlarýn bu denli kendilerine özgü
olduklarýný bilmiyordum.

:45:52
Birkaç yýl önce orada da
küresel reklamlarýmýzý uyguladýk.

:45:55
Testler felaketti.
:45:57
Ýki farklý kültür.
Ýmajýmýza yarardan çok zararý dokundu.

:46:01
Özellikle de statü sembolleri
çok farklý algýlanýyor.

:46:05
Japon pazarlama bölümü
Fransa'da belirlenen noktalarý yok saydý.

:46:08
Neredeyse hepsi kullanýþsýzdý.
:46:12
Bunun yerine yerel stratejiler geliþtirdik.
:46:16
Japonya'da mý çalýþtýnýz?
:46:18
On yýl.
:46:20
Orada eðitim gördüm, sonra da kaldým,...
:46:22
ama o kadar uzakta yaþamak zordu.
Fransa'yý özledim.

:46:26
Ben Almanya'da çalýþtým,
sonra Paris'e döndüm.

:46:29
Sizi Japonya'ya çeken neydi?
:46:30
Önce Japon tarihi okudum,
ardýndan iþletme mastýrý yaptým.

:46:35
Dilini biliyordum ve ülkesi de beni...
:46:36
oldukça etkiledi,...
:46:38
þimdiki halinden çok
geçmiþiydi beni etkileyen.

:46:42
Bir rüya gibiydi.
:46:45
Okuduðum þeylerin gerçek
hallerini görmek,...

:46:48
en azýndan geriye kalanlarý.
:46:50
Eðer bir dili öðrendiysen,
onu kullanmak istiyorsun.

:46:53
Bu da diðer bir dürtüydü.
:46:55
Eminim.
:46:58
Birkaç yýl içinde ben
de ziyaret etmek isterim.


Önceki.
sonraki.