The Grey Zone
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:29:01
Yidce biliyorum-- - Yidce konuþuyor musun?
:29:04
Yidce konuþman ne iþe yarar?
:29:06
- Polonyalýlardan -
Polonyalýlardan haber mi aldýn?

:29:07
Kes þunu !
:29:10
-Söylediði þey- - Muhsfeldt bizi göndermeye
:29:12
hazýrlandýklarýný söyledi, tamam mý?
:29:15
Hiçbir grup dört aydan fazla dayanamadý.
:29:18
-Yani demek istiyor ki--
- Ne dediðini biliyorum.

:29:20
Eðer farklý olduðumuzu düþünüp
beklemeye devam edersek,

:29:23
diðerleri gibi biz de katledileceðiz.
:29:25
Kaçmaya çalýþmak bundan daha kötü deðil.
:29:28
Onlara--
:29:29
halledebileceðimizi söyleyelim.
:29:32
Ama bu krematoryum olmalý.
:29:34
Sonra ne isterlerse yapsýnlar. hepiniz birden
:29:36
cennete gidebilirsiniz.
Binalarý hallettikten sonra,

:29:42
þu þaraptan içeceðim.
:29:44
-Haydi bize kolyeyi ver. - Haydi ama.
:29:47
Seni kahrolasý yahudi, iyi þarapmýþ.
:29:49
Eritirsen hiçbir iþe yaramaz.
:29:51
Karþýlýðýnda bir þey alýrýz.
:29:53
-Ýki þiþe þarap. - Si tir git.
:29:56
Hoffman, iki þiþe ver.
:30:11
Dikkatli ol.
:30:15
Yalancýlar.
:30:17
-Ne için yalan söyleyecekler
ki? - Onu duydun.

:30:19
Kolye onda kalsýn istiyor.
:30:21
Yani böylelikle- Hayatta
kalacaðýný düþünüyor.

:30:24
Biz farklýyýz.
:30:27
Yahudiler iþte.
:30:29
Bunu söyleyip duruyorsun Simon.
:30:31
Hala yahudilere güveniyor musun?
:30:38
Bunu kimse yapmazdý.
:30:41
Yaptýn diyelim,
:30:44
Kimsenin suratýna bakabilecek misin,
:30:46
tabii bakýlacak kimse kalýrsa?
:30:50
Votka ve temiz çarþaflar
ve biraz daha ömür için. . .

:30:53
kalkýþtýðýn þeye bak.

Önceki.
sonraki.