:09:02
- Özgürlüðü bekleme umutlarý söndü mü?
- "Özgürlük" batýya özgü bir sözcüktür.
:09:05
Onu Vietnamlýlara nasýl tanýmlarsýn?
:09:07
Seçme özgürlüðü olarak.
:09:09
Pekala, onlara bunu ver,
oylarýný kullansýnlar ve
Ho Chi Minh'i seçsinler.
:09:13
Bazý þeyler göründüklerinden
daha karmaþýktýr.
:09:17
- O da neydi?
- Bir el bombasý.
:09:21
- Eksoz patlamasý gibi gelldi sesi.
- Burada bir hafta geçirince
aradaki farký anlarsýn
:09:24
Sizinle tanýþmak benim için
gerçek bir mutluluk oldu.
:09:26
- Belki bir akþam yemeði yiyebiliriz.
- Bunu dörtgözle bekleyeceðim.
:09:29
Harika.
:09:31
Günaydýn.
:09:36
Günaydýn, Hinh. Yeni bir þey var mý?
:09:39
Oh, yozlaþma, rüþvet, yalancýlýk...
:09:42
Yeni bir þey dedim.
:09:44
Komünistlerin, kuzeyde, Phat Diem'de
bir saldýrý...
:09:46
planladýklarýyla ilgili bir söylenti var.
:09:49
Senin baðlantýlarýndan birisinden mi?
:09:52
Evet, efendim.
:09:56
Ve bir telgraf.
:09:58
- Londra'daki Ofisten.
- Bay Stemins'den.
:10:00
Gazetenin Dýþ Ülkeler Bölümünde yeniden
bir düzenleme yapýldýðýný söylüyor.
:10:04
Sizin Londra'da çalýþmanýzý istiyor.
:10:07
Hay Allah!
:10:10
Londra'yý sevdiðinizi sanýyordum, efendim.
:10:12
Seviyorum, ama olduðu yerde seviyorum.
O Allah'ýn cezasý yere gitmek istemiyorum.
:10:15
Ne için?
Masa baþýnda çalýþmak için mi?
:10:17
Onlar muhtemelen telgraf servisi ile
Vietnamý gözaltýnda
:10:19
tutmanýn daha ucuz olacaðýný
düþünüyorlar.
:10:21
Onlara kaç tane hikaye verdik biz?
:10:24
Bu yýl mý?
:10:25
- Evet.
- Üç.
:10:28
Kahretsin!
:10:44
Belki de... oraya gitmeliyim.
:10:48
- Nereye, efendim?
- Phat Diem'e.
:10:52
Komünist saldýrýlarý yüzünden
ulaþýlmasý kolay bir yer deðil.
:10:56
Stemins'e bir telgraf gönder.
:10:59
Genel kaygýnýzý anlýyorum. Stop