The Quiet American
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:38:00
Söylemesi zor.
:38:02
Belki söylemek istediklerinin herkesçe
duyulacaðýný düþünürse

:38:05
Sorun onu sansürden geçirmek.
:38:08
Hayýr, gerçek sorun Kamboçya sýnýrýna yaklaþmak,
:38:11
ve karanlýk olmadan dönmek.
:38:12
O yolu gece komünistler kontrol ediyorlar.
:38:15
Bu nedenle orada bir çok Avrupalý öldürüldü.
:38:28
Ben Londra Times gazetesinden
Thomas Fowler'ým

:38:33
ve General Thé ile röpörtaj için buradayým.
:38:38
Ben Londra Times'ten Thomas Fowler'ým.
:38:41
Buraya General Thé'yi görmeye geldim.
:38:54
Eylül, Ekim, Kasým...
:38:58
Pyle'yi Phuong'a evlenme teklif ettikten sonra
bir kere ...

:39:01
Hotel Continental'de görmüþtüm.
:39:04
Nazikti, elbette-
:39:05
ben nasýldým, Phuong nasýldý?
:39:08
Çok meþguldü, þehir dýþýnda
olduðunu söylemiþti,

:39:11
Saðlýk programý üzerinde çalýþýyordu.
:39:14
Her nasýlsa onu gördüðümde þaþýrmadým,
:39:17
Onu gördüðüme memnun olmama þaþýrdým.
:39:21
- Seni bu taraflara hangi rüzgar attý?
- General ile bir röportaj yapmayý umuyorum.

:39:25
Ama beni oradan uzaklaþtýrdýlar.
:39:28
- Bu kez mazeretin nedir?
- Bu bizi yarýþtýran bir sýnav gibi.

:39:32
Fransýzlar, kendi bölgelerinde
hiç de iþbirlikçi olmuyorlar.

:39:35
fakat General Thé kampýmýzý burada kurmamýza
izin verecek kadar iyiyidi.

:39:40
Onlara seni içeri almalarýný söyleyeceðim.
:39:43
Joe Tunney's Thé'ye yakýn iþadamlarýyla
yardým programlarý yürütüyor.

:39:46
- Bay Muoi.
- Bay Pyle.

:39:50
- Merhaba. Nasýlsýnýz?
- Ýyi.


Önceki.
sonraki.