The Quiet American
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:55:00
Üzgünüm, Phuong.
:55:03
- Madem neden o zaman ona yalan söyledin?
- Çünkü onu elimde tutmak istedim..

:55:06
Bu aþk deðil..
:55:12
"Onu terkettiðn zaman Ýngiltere'de onun ne kadar yalnýz
olacaðýný hiç durup da düþündün mü?"

:55:17
Tanrý aþkýna kapa çeneni.
:55:21
"Ben boþanmaya inanmýyorum."
:55:23
"Dinim bunu yasaklýyor.
Ve iþte sana yanýtým,

:55:28
Hayýr."
:55:32
Bana baþka insanlarýn mektuplarýný
okumamayý öðretmiþlerdi.

:55:35
- Bana da yalan söylememeyi öðretmiþlerdi.
- Hadi, Phuong.

:55:41
Vietnamca bilmiyorum.
:55:45
Yok ol..
:55:53
Muoi hakkýnda haklýydýn.
Baðlantýlarý var..

:55:56
Bunu baþka bir zaman
tartýþamaz mýyýz?

:55:59
Baþka ülkelerden gelen sandýklar
Fransýz gümrüðünden geçerek,

:56:02
onun fabrikasýna gidiyor.
:56:04
Kaynaklarým bu sandýklarýn içinde
ne olduðunu saptayamadýlar.

:56:09
Muhtemelen birilerinin
kirli iþlerine alet oluyor.

:56:12
O bir ihracatçý, ithalatçý deðil.
:56:14
Evet, iyi, iyi bunu yarýn görüþelim,
tamam mý?

:56:17
Hayýr. Bu sabah yeni bir sevkiyat geldi..
:56:20
Yarýn sabah ta gidebilir.

Önceki.
sonraki.