The Quiet American
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:54:02
Hoþçakal.
:54:22
Efendim, ben...
:54:27
Sana güvenmiþtim, Thomas.
:54:31
Ýþin içinde bir kadýn varsa herzaman
bir hata vardýr.

:54:34
Yalan söyleyerek kazanabilir miydin?
:54:37
Nedir o, herneyse?
:54:38
Kýzkardeþim karýndan gelen mektubu okudu.
:54:41
Ona ben göstermiþtim,
:54:43
çünkü... çok gururluydum.
:54:48
- Çok mutluydum.
- Ona bunu nasýl yapabildin.?

:54:55
"Sevgili Thomas -
kadýnlarý her zaman...

:54:58
ayakkabýndaki çamurlar gibi
rastgele bulduýn."

:55:00
Üzgünüm, Phuong.
:55:03
- Madem neden o zaman ona yalan söyledin?
- Çünkü onu elimde tutmak istedim..

:55:06
Bu aþk deðil..
:55:12
"Onu terkettiðn zaman Ýngiltere'de onun ne kadar yalnýz
olacaðýný hiç durup da düþündün mü?"

:55:17
Tanrý aþkýna kapa çeneni.
:55:21
"Ben boþanmaya inanmýyorum."
:55:23
"Dinim bunu yasaklýyor.
Ve iþte sana yanýtým,

:55:28
Hayýr."
:55:32
Bana baþka insanlarýn mektuplarýný
okumamayý öðretmiþlerdi.

:55:35
- Bana da yalan söylememeyi öðretmiþlerdi.
- Hadi, Phuong.

:55:41
Vietnamca bilmiyorum.
:55:45
Yok ol..
:55:53
Muoi hakkýnda haklýydýn.
Baðlantýlarý var..

:55:56
Bunu baþka bir zaman
tartýþamaz mýyýz?

:55:59
Baþka ülkelerden gelen sandýklar
Fransýz gümrüðünden geçerek,


Önceki.
sonraki.