American Splendor
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:12:07
Sadece içeri gir ve otur. -Biliyorum.
-Ýyi misin? -Evet.

1:12:14
Onunla yalnýzlýk arasýnda her þeyin üstüme
geldiðini düþünmeye baþlamýþtým.

1:12:23
Joyce orada dünyayý kurtarýyordu.
Kendimi hiç bu kadar aciz hissetmemiþtim.

1:12:32
Biliyor musunuz sefil aþkýn akýl vereni çok olur lafý doðruysa
sýradaki konuðumuzun evi akýl verenlerle dolu olmalý.

1:12:40
Tamam. Yeter artýk!
Bunun hesabýný bereceksin ahbap.

1:12:47
Bayanlar baylar Harvey Parker'ý alkýþlayalým.
1:12:54
Benimle bir geri zekalýymýþým gibi konuþuyorsun.
Ama ben de senin kadar zeki biriyim.

1:12:59
Ýlk önce karþýlýklý durum çatýþmalarýndan
söz edeceðim. Buna ne diyorsun?

1:13:06
Týpký NBC'de olduðu gibi. Askeri,-
endüstriyel ve diðer...

1:13:13
Diðerleri buraya gelsin.
Konuklar binayý terk etti mi?

1:13:19
Konuþmak istediðim baþka þeyler de var.
-Yeter Harvey. -Kes sesini!

1:13:23
Beni zorlama. Yoksa
gerçeklerden mi korkuyorsun?

1:13:28
Bu seni þoke edebilir ama
bu bir komedi programý.

1:13:34
Gelip þuna bakar mýsýn?
1:13:42
Bu programa defalarca katýldýn. Bu sayede çizgi
romanlarýn satýldý. Bunun için minnettar olmalýsýn.

1:13:49
Bana iyilik yapma. Hala hastanede çalýþýyorum.
Her zaman orada çalýþacaðým.

1:13:55
Bunu da sana ve lanet olasýca
zavallý seyircilerine borçlu deðilim.


Önceki.
sonraki.