Johnny English
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:18:01
Ben iyiyim efendim.
:18:03
Þimdi dipte misin, Bough?
:18:06
Hayýr, aslýnda sýkýþtým efendim.
:18:08
Aman Tanrým, Bough.
Orda kal! Aþaðýya geliyorum.

:18:12
Bunun iyi bir fikir olduðundan
pek emin deðilim efendim.

:18:15
Endiþelenme.
:18:17
Dikkatli olun efendim!
:18:23
Kolayca yapýlabilir.
:18:25
- Efendim?
:18:32
- Siz iyi misiniz efendim?
- Evet. Oldukça yumuþak birþeye iniþ yaptým.

:18:34
- O bendim efendim.
- Oh, iyi.

:18:38
Þimdi ne yapacaðýz?
:18:40
Burdan yukarý geri çýkýþ yolu yok,
kesinlikle.

:18:43
Fakat biryerlere çýkmalý.
:18:45
Karanlýkta biraz rahatsýzým efendim.
:18:47
Endiþelenecek birþey yok, Bough.
:18:49
- Zifiri karanlýk olabilir
ama yine de görebiliriz.
- Görebilir miyiz efendim? Nasýl?

:18:53
El Mihrab daðlarýndaki bedevi keþiþler...
:18:56
sonik þarký sistemini geliþtirdiler.
:18:58
- Anladým efendim.
- Þarkýlarýnýn sesi...

:19:01
her türlü engelden geri sekecektir,
:19:03
ve geliþmiþ hassasiyetteki kulaklarýyla...
:19:05
zihinlerinde önlerindeki yolun
haritasýný çizerler.

:19:08
- Zekice efendim.
- Ama her zaman düz tonla söylemelisin.

:19:13
# Düz ton, Düz ton, Düz ton #
:19:17
# Müzik için teþekkürler
Söylediðim þarký için #

:19:22
- Ýþe yarýyor mu efendim?
- Hem de nasýl, teþekkürler, Bough.

:19:24
# Tüm keyif için teþekkürler-- #
:19:26
- Of!
:19:28
Siz iyi misiniz efendim?
Sanýrým birþeyler görebilirim efendim.

:19:31
Ýyi, güzel. Haydi.
:19:51
Ýþte uzun bir tane.
:19:53
Bu uzun bir tane.
:19:55
Dikkat et.

Önceki.
sonraki.