:52:03
Avustralya'da develerin yaþadýðýna
kim inanýr?.
:52:06
Bunlar seçkin hayvanlar, dostum.
Onurlu, gururlu--
:52:18
Meraklý gibi görünmek
istemem ama burayla
ilgili bir planýnýz mý var?.
:52:21
Haftalardýr yaðmur
yaðmadýðý doðru mu?.
:52:25
-Oh, Tanrým.
-Hadi!
:52:29
Havzalardaki su bitince kangurular
ýrmakta toplanýr.
:52:34
Bu da demek oluyor ki, iki seçeneðimiz
var, Finke Nehri ya da Todd.
:52:38
Finke 200 mil uzakta olduðundan,
Todd'a gitmeyi tavsiye ederim.
:52:41
-Tamam, o zaman, Todd'a gidiyoruz.
-Todd'a.
:52:44
Todd'a!
:52:46
Louis, ne yiyorsun öyle?.
Kampta bir kaç çilek toplamýþtým da.
:52:50
Jessie onlarýn güzel olduðunu söyledi.
:52:52
Süt eklemediðin zaman
çok da iyi kokmuyorlar.
:52:56
-Devam et, bir nefes alsana.
-Hayýr, teþekkürler.
:53:03
-Çabuk bana da ver þu çileklerden!
-Biraz alsana hadi.
:53:10
Bunlar çok güzel kokuyor, dostum.
:53:12
New York'taki piliçler,
böyle kokabilmek
için nelerini vermezler ki.
:53:15
Bunlara yýlan derisi
çileði diyorlar. Yazýk!
:53:18
Etkileyici. Ne kadardýr
Avustralya'dasýn?.
:53:21
Milwaukee'den bir
arkadaþýmla üç sene önce
sömestr için gelmiþtim...
:53:24
-...bir daha da dönmedim.
-Milwaukee!
:53:26
Biliyor musun, bir keresinde--
:53:32
Bu develerin nesi var?.
:53:36
Þu benim iþte.
:53:40
Þu çalýlýðý iki saat önce geçtiðimize
yemin edebilirim. Neler oluyor?.
:53:45
-Evet, burada diyor ki--
-Ne, yine mi harita?.
:53:48
Neden kýçýnla düþünmeyi býrakýp
kafaný kullanmýyorsun.
:53:51
Hey, Frankie, bak!
:53:53
Bu tepe bize nerede
olduðumuzu anlatabilir.
:53:58
Ne yapýyorsun?.
:53:59
U,çaðý çarptým ve kurtarma ekibi beni
ciddiye bile almadý.