Lost in Translation
prev.
play.
mark.
next.

1:08:06
- Bu zor...
1:08:13
- Eskiden çok eðlenirdik...
1:08:17
...kendimizle,
benim filmlerimle, hep gülerdik.

1:08:24
- Ama artýk çocuklarla
ilgileniyor...

1:08:29
...ama ben orada deðilim.
1:08:32
Çocuklar beni özlüyor ama...
1:08:35
...onlar iyiler.
1:08:38
- Çocuklarýn varsa herþey
daha da karmaþýk bir hal alýyor.

1:08:43
- Bu korkutucu.
1:08:47
- Ýlki doðduðu zaman
dehþete düþüyorsun.

1:08:53
- Kimse böyle söylemiyor.
1:08:56
- Hayatýn...biliyorsun ki
bitti.

1:09:02
- Asla geri gelmeyecek.
1:09:06
- Ama yürümeyi öðreniyorlar.
Konuþmayý öðreniyorlar...

1:09:11
...ve onlarla olmak istiyorsun.
1:09:14
..ve onlar hayatýnda tanýdýðýn...
1:09:17
...en sevimli kiþiler oluyorlar.
1:09:22
- Bu çok hoþ.
1:09:36
- Nerede büyüdün?
1:09:39
- New York'ta büyüdüm.
Ve Los Angeles'a taþýndým...

1:09:43
...ama evlenince bana çok
farklý geldi.

1:09:49
- Evet biliyorum.
1:09:52
- John benim tepeden
bakan biri olduðumu düþüyor.


prev.
next.