Fahrenheit 9/11
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:41:00
Çok korktuðunu ve Irak'a gitmek
zorunda kalmak istemediðini söyledi.

1:41:05
Bazen bazý korkularýn
saðlýklý olduðundan...

1:41:09
...çünkü aklýmýzý baþýmýzda
tuttuðundan bahsettim.

1:41:11
Ýþte o zaman kimseye söylemediðini ama
Baðdat'a gideceðini bildiðini söyledi.

1:41:18
Herkes gibi biz de TV'ye yapýþmýþtýk.
1:41:23
Belki bir an bile olsa onu
görürüz diye TV'ye yapýþmýþtýk.

1:41:28
Lütfen helikopterlerin yanýna gidin.
Ne olur onu bir kere görelim.

1:41:32
-Sonra o gece saat on gibi...
-Evet.

1:41:35
Yukarý yatak odasýna çýktým.
Uzanmýþ TV kanallarýnu karýþtýrýyorum.

1:41:41
Güney Irak'ta
bir Kara Þahin'in düþtüðünü duydum.

1:41:44
Size þu an için ancak dün gece bir
Kara Þahin'in düþtüðünü söyleyebilirim.

1:41:50
Yerdeki yetkililer bize helikopterde
altý personel bulunduðunu söylediler.

1:41:56
Ertesi sabah kalkýp kendime,
çýkar aklýndan kara düþünceleri, dedim.

1:42:01
Tamam, Ýsa, gelmelisin.
1:42:03
Sana ihtiyacým var, Ýsa.
Bana yardým etmelisin.

1:42:05
Ordu telefon etti.
1:42:07
Telefonu açtýðýmý ve onun
Lila Lipscomb musunuz,
diye sorduðunu hatýrlýyorum.

1:42:11
Evet, dedim. Çavus Michael
Petriken'in annesi misiniz, dedi.

1:42:17
Sonra telefonu düþürdüðümü
hatýrlýyorum.

1:42:23
Söylebileceðim tek þey
bunu hatýrlardýðým...

1:42:26
Birleþik Devletler Ordusu ve Savunma
Bakanlýðý üzüntüyle bildirir.

1:42:35
Tüm bildiðim bu.
1:42:38
Acý beni öyle sert kavradý ki,
yere düþtüm.

1:42:45
Yalnýzdým.
Beni kaldýracak kimse yoktu.

1:42:48
Masama kadar süründüm.
1:42:52
Masaya asýlmýþtým.
Baðýrdýðýmý hatýrlýyorum:

1:42:56
Neden Michael olmak zorundaydý?
Neden oðlumu aldýn?


Önceki.
sonraki.