:28:17
- Teknede renklerle mi oynadýnýz?
- Böyle bir þey asla yapmam.
:28:20
Emin misiniz? Çünkü yeþil
olduðunu hatýrlýyorum, kýrmýzý deðil.
:28:25
Garip. Sanki o teknedeki bütün anýlarým
yeþildi. Çok þaþýrdým.
:28:32
Belki de yeþildi. Ýzin verir
misiniz, gitmem gerekiyor.
:28:38
Peki. Koþuþturma, koþuþturma.
Çok güzel bir iþ, Bay Hakman.
:28:41
Kendim için de sizi düþüneceðim.
:28:49
Doðru ya, sorular. Ben farklý hatýrlýyorum:
''Böyle olduðuna emin misiniz?''
:28:52
Bazýlarýmýz hala kurallara
baðlý yaþýyor, Fletcher.
:28:55
Çekip gitmedik. Neye
mal olursa olsun katlandýk.
:28:57
Neye mal oldu peki, Alan?
Kuruntu, saplantý, suçluluk.
:29:00
Hayýr, bende bunlarýn
hiçbiri yok.
:29:03
En azýndan senin kadar.
Seni arayacaðým.
:29:16
Dur.
:29:32
Kocanýn hak ettiði gibi bir
''yeniden hatýrlama'' oldu, Caroline.
:29:35
- O gerçekten özel biriydi.
- Teþekkürler, Nathalie.
:29:40
D. Monroe: 57 yýl,
78 gün, 15 saat.
:29:47
Ýzninle.
:29:50
- Bay Hakman.
- Bayan Monroe.
:29:54
- Niye böyle dövmeleri var?
- Emin deðilim.
:29:58
- Çok grotesk, deðil mi?
- Kaybýnýz için üzgünüm.