Rebecca
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:10:07
O taslak için epey zaman harcýyorsun.
Oldukça iyi bir sanat eseri bekliyorum.

:10:10
Ah, hayýr, sakýn bakmayýn.
Henüz yeteri kadar iyi deðil.

:10:13
Ama bunun kadar kötü olamaz.
:10:15
Hadi, hepsini silme.
Önce bir bakmama izin ver.

:10:17
- Perspektif. Onu hiç beceremiyorum.
- Bakayým.

:10:19
Ah, Tanrým.
Söyle bakalým, burnumun ortasýndaki...

:10:22
"...bu acayip kavisin sebebi de
o perspektif mi?"

:10:24
-Eh, siz çizmesi pek de kolay bir konu deðilsiniz.
-Deðil miyim?

:10:27
-Ýfadeniz sürekli deðiþiyor.
-Öyle mi?

:10:30
Öyleyse, yerinde olsam manzaraya
yoðunlaþýrdým.

:10:33
Çok daha zahmete deðer.
:10:35
Bana daha çok evdeki deniz kýyýsýný
anýmsatýyor. Cornwall'u bilir misin hiç?

:10:39
Evet. Bir kere tatilde babamla
gitmiþtim.

:10:41
Dükkânýn birindeyken,
bir kartpostal görmüþtüm...

:10:45
...tam deniz kenarýnda,
güzel bir ev vardý üzerinde.

:10:47
Kimin evi olduðunu sorduðumda,
yaþlý kadýn, "O, Manderley'dir," demiþti.

:10:51
-Bilmediðim için utanmýþtým.
-"Manderley güzeldir."

:10:54
Benim için, doðduðum ve...
:10:59
...hayatým boyunca yaþadýðým yerdi.
:11:01
Þimdiyse, onu bir daha
görebileceðimi bile sanmýyorum.

:11:11
Hava kötüyken evde olmadýðýmýz
için þanslýyýz, deðil mi?

:11:15
Hmm.
:11:17
Artýk Haziran gelmeden Ýngiltere'de denize
girme zevkine eremiyorum, ya siz?

:11:24
Su burada o kadar sýcak ki,
bütün gün içinde kalabilirdim.

:11:27
Ama tehlikeli bir ters akýntý var
ve geçen sene burada bir adam boðulmuþtu.

:11:32
Boðulmaktan hiç korkmam, ya siz?
:11:42
Gel de seni eve götüreyim.
:11:57
"Ah, evet. Bay de Winter'ý iyi tanýrým.
Karýsýný da tanýrdým."


Önceki.
sonraki.