1:05:01
Hey, kimse sana týpatýp
benzediðini söyledi mi...
1:05:11
- Þey, sanýrým gitmem lazým.
- Hayýr, gitme, bize katýl.
1:05:20
Peki, o zaman
Francesca gelene kadar.
1:05:24
Söyleyin Bay Radovich,
týpatýp derken ne demek istiyordunuz?
1:05:28
- Ah, garson!
- Bir Amerikan deyimidir.
1:05:31
Çok çekici anlamýna gelir.
1:05:36
Ah, teþekkürler.
1:05:39
Bir þey deðil.
1:05:44
Kuzenler.
1:05:46
Bay Bradley tam bana iþinden
bahsediyordu.
1:05:50
- Ben de duymak isterdim.
- Siz ne yapýyorsunuz?
1:05:53
Joe ile ayný iþi yapýyoruz,
ben sadece...
1:05:56
Çok özür dilerim, lrving.
1:05:59
- Sen ne halt...?
- Üzgünüm.
1:06:01
Ýmadan anlarým.
Sonra görüþürüz.
1:06:05
- Ýçkiniz geliyor ama.
- Evet, lrving, rahatla biraz.
1:06:10
Kusura bakmayýn.
Otur þöyle, hadi dostum.
1:06:14
Ýste oldu.
1:06:17
Sen... benimle kafa
bulmaya baþladýn galiba.
1:06:21
Biraz dökmemeye gayret et.
1:06:24
- Dökmek mi? Kim döküyor?
- Sen.
1:06:27
- Ben mi?
- Evet.
1:06:30
Bu deliyi nereden buldun?
1:06:35
Sen iyisin. Sana içiyorum.
En iyisi olmasý umuduyla.
1:06:40
Saçlar böyle olmasaydý,
yemin ederim derdim ki...
1:06:48
Tesekkürler.
1:06:50
Kaydýn, neredeyse
canýn acýyacaktý.
1:06:53
- Kaydým mý?
- Evet, kaydýn.
1:06:56
- Kaymadým.
- Kötü bir burkulma...
1:06:58
- Býrak caným!
- Bir baktýrsan iyi olur.