:43:03
Tüylerim diken diken oluyor
ve onlara koþuyorum.
:43:06
- Öyle mi?
- Her zaman.
:43:10
Ben de tenor saksofon çalýyorum.
:43:12
Ama sen kýzsýn - çok þükür.
Bu yüzden bu orkestraya katýldým.
:43:16
Önce güvenlik. O serserilerden
uzaklaþmak için ne gerekiyorsa.
:43:20
Nasýl olduklarýný bilemezsin.
Onlara hayran kalýrsýn.
:43:24
Zeppelin'den sonra en harika þey
olduðunu sanýrsýn.
:43:27
Sonra senden ödünç para alýp
:43:29
baþka kadýnlarla ve atlý bahiste harcarlar.
:43:32
Böyle söyleme.
:43:34
Bir sabah uyanýrsýn,
herif gitmiþtir, saksofon yoktur.
:43:37
Geri kalan bir çift eski çorap ve tamamý
sýkýlmýþ bir tüp diþ macunudur.
:43:42
Kendini toparlar, bir sonraki iþle,
bir sonraki saksofoncuyla devam edersin.
:43:46
Ayný þey tekrarlanýp durur.
:43:48
Ne demek istediðimi anlýyor musun?
Çok akýllý deðilim.
:43:52
Akýl her þey demek deðildir.
:43:55
Sana bir þey söyleyebilirim.
Bir daha asla bunu çekmeyeceðim.
:43:58
Elma þekerinin sapýný
yemekten yoruldum.
:44:01
Buz. Buz niye gecikti
Yerliler huzursuzlanýyor.
:44:05
- Bizim için bir iki içkiye ne dersin?
- Tabii.
:44:09
- Haziran'da 25 yaþýnda olacaðým.
- Öyle mi?
:44:13
Yüzyýlýn çeyreði eder.
Bu her kýzý düþündürür.
:44:15
- Neyi?
- Geleceði.
:44:17
Yani bir kocayý. Bu nedenle Florida'ya
gittiðime memnunum.
:44:20
- Florida'da ne var?
- Milyonerler. Bir sürü.
:44:24
Kýþýn göçmen kuþlar gibi
güneye giderler.
:44:26
- Zengin kuþ mu arýyorsun?
- Zengin olmasý umurumda deðil.
:44:29
Bir yatý, özel bir demiryolu vagonu ve
kendi diþ macunu olduðu sürece.
:44:33
- Bunu hak ediyorsun.
- Belki sen de birini bulursun.
:44:37
Hem zengin hem de yakýþýklý biriyle.
:44:40
- Gözlük takmasýný isterim.
- Gözlük mü?
:44:43
Gözlüklü adamlar, çok daha kibar,
tatlý ve savunmasýz oluyor.
:44:47
- Bunu hiç fark etmedin mi?
- Evet, þimdi sen söyleyince.
:44:50
O gözleri, okumaktan
zayýf düþmüþ oluyor.
:44:53
The Wall Street Journal'daki o uzun,
küçük puntolu yazýlarý okumaktan.
:44:58
Þu bas kemancý, nasýl parti
verileceðini iyi biliyor.