:10:02
	Karým bundan hiç hoþlanmýyor.
Midesini bulandýrdýðýný söylüyor.
:10:06
	Umursamýyorum.
Onu... parfüm gibi düþünüyorum
:10:10
	-Parfüm mü?
-Evet, parfüm. Diðerleri gibi.
:10:16
	Karýnýzý gördüðümü sanmýyorum.
Nasýl biri?
:10:19
	Sizin gibi.
Ama onun saçlarý uzun.
:10:23
	-Benim gibi mi?
-Sizin gibi.
:10:28
	Giysinizdeki numaranýn anlamý nedir?
:10:32
	Oh, Fahrenheit 451.
:10:34
	Neden 451 de 813 ya da 121 deðil?
:10:38
	Fahrenheit 451 kitap kaðýdýnýn...
:10:40
	...yanmaya baþlama sýcaklýðýdýr.
:10:46
	Bir þey daha sormak istiyorum.
:10:50
	Devam et.
:10:52
	Ýtfaiyecilerin...
:10:55
	...uzun zaman önce...
:10:57
	...kitaplarý yakmadýðý ve
ateþleri söndürdüðü doðru mu?
:11:02
	Gerçekten, amcan haklýymýþ.
Hafif kafalýsýn.
:11:05
	"Ateþi söndürmek"?
Kim söyledi bunu sana?
:11:07
	-Bilmiyorum. Birisi. Ama doðru mu?
-Ne tuhaf bir fikir.
:11:11
	-Evler her zaman ateþ korumalýdýr.
-Bizimki deðil.
:11:15
	Öyleyse, ayýplanmalý.
:11:19
	Orasý yýkýlmalý
ve sen de taþýnmalýsýn...
:11:21
	...ateþ korumalý bir eve.
:11:23
	Çok kötü.
:11:26
	Söylesene, neden kitaplarý yakýyorsunuz?
:11:28
	Ne?
:11:31
	Diðerleri gibi bir iþ iþte.
:11:33
	Pek çok deðiþikliði olan bir iþ.
:11:36
	Pazartesi Miller yakarýz; Salý Tolstoy;
Çarþamba Walt Whitman...
:11:39
	...Cuma Faulkner; Cumartesi ve Pazar da
Schopenhauer ve Sartre..
:11:44
	"Kül olana dek yakýp
sonra da küllerini yakarýz."
:11:47
	-Bu bizim ilkemiz.
-Öyleyse kitaplarý sevmiyorsun?
:11:51
	-Yaðmuru sever misin?
-Evet, taparým.
:11:56
	Kitaplar sadece fazlasýyla... saçma.
:11:59
	Ýlginç deðiller.