:17:00
Eðer o...
Eðer o 5.19'da deðilse,
:17:04
O zaman üzüntünün ne
olduðunu anlayacaðým.
:17:06
Ve aðlayacaðým, aðlayacaðým
eve kadar.
:17:10
- Eve kadar
- Eve kadar
:17:13
- Eve kadar
- Eve kadar
:17:15
- Aðlayacaðým, eve kadar.
- Aðlayacaðým, eve kadar.
:17:19
Ýçinde altý tane falan kelime vardý.
Ve onlarý tekrarlayýp duruyorduk.
:17:24
Biraz da þimdiki müziðinizden
bahsedelim.
:17:26
Kafamý kurcalayan bir þey, um,
seyirci kitleniz.
:17:31
Çoðunluðu genç erkeklerden
oluþuyor gibi.
:17:35
Bu seksi bir þey.
:17:37
Erkeklerin bizden hoþlanmalarý
bir yana,
:17:41
kadýnlarýn da müziðimize karþý
bir tepkileri var.
:17:45
Gerçekten, biraz korkuyorlar.
:17:47
Bizi sahnede dar pantolonlarýn
içinde görüyorlar...
:17:51
Pantalonlarýmýzýn içinde,
bilirsin, tatular var.
:17:54
Bu gerçekten biraz ürkütücü,
boyutlar yani.
:17:56
Ve... baðýrarak kaçýyorlar.
:17:59
VANDERMINT ODÝTORYUMU
Chapel Hill, North Carolina
:18:03
Ian, biraz konuþabilir miyiz?
:18:06
Evet, tabi. Ne oldu?
:18:08
Sahne arkasý düzenlemeleriyle
ilgili birkaç sorun var.
:18:13
- Nedir?
- Þey, burada bazý problemler var.
:18:16
Nereden baþlayacaðýmý bilemiyorum.
:18:18
- Ses kontolü mü? Ne?
- Hayýr, hayýr. Bak. Bu.
:18:22
Bunda bir sorun var... Bak. Bu.
:18:24
Bu minyatür ekmek. Yarým saattir
bununla uðraþýyorum.
:18:29
Çözemedim... Diyelim ki bir ýsýrýk
almak istedim. Bunu alýyorsun...
:18:33
- Büyük ekmek mi istiyorsun?
- Kesinlikle! Anlamýyorum...
:18:36
Bunu katlayabilirsin.
:18:38
- Böylece yarý yarýya küçülür.
- Ekmeði deðil. Salamý katla.
:18:41
- O zaman da böyle kýrýlýyor.
- Hayýr, bu þekilde ekmeðin içine koy.
:18:46
- Ama katlarsan, kýrýlýr.
- Niye katlayalým ki?
:18:49
Her þey katlanmalý o zaman.
:18:51
O zaman böyle oluyor, ben bunu istemiyorum.
Büyük ekmek istiyorum, böylece þu þekilde...
:18:59
Ve böyle olabilir,
ama bu þekilde olmuyor çünkü...