:01:01
Ama belkide,
:01:02
bu yeri bu yüzden
ilginç buluyorumdur...
:01:10
Oraya, Los Angeles derlerdi,
Meleklerin þehri...
:01:15
Tam olarak böyle olmadýðýný
sonradan farketmiþtim.
:01:18
Ama, birkaç iyi insanýn
olduðunu da kabul etmeliyim.
:01:22
Elbette, Londra'yý
gördüðümü söyleyemem,
:01:25
Fransa'ya da hiç
gitmedim...
:01:27
Adamýn dediði gibi, gezip,
görmediðim yer kalmadý da
:01:30
diyemem...
:01:32
Ama, þunu
söyleyeyim ki,
:01:34
Los Angeles'i
gördükten sonra,
:01:36
Ve size anlatacaðým
hikayenin ardýndan,
:01:39
Diðer yerlerde
sizi sersemletecek
:01:42
þeylerin tümünden,
:01:44
bir parça görmüþümdür
herhalde...
:01:46
Yani, artýk,
:01:49
Tanrýnýn beni kazýkladýðýný
düþünmeden,
:01:52
Yüzümde bir gülümseme
ile ölebilirim,
:01:56
Size anlatmak üzere
olduðum hikaye,
:01:58
90'larýn baþýnda
geçiyor.
:02:01
Tamda Saddam ve
Irak ile olan
:02:04
çatýþmalarýn baþladýðý
dönemde.
:02:06
Bundan bahsettim, çünkü
bazen bir adam vardýr,
:02:10
Tabi buna kahraman
diyemeyiz...
:02:12
Hem kahraman
nedir ki?
:02:14
Neyse, bazen bir
adam vardýr ki...
:02:16
Ben burada Ahbap'dan
bahsediyorum...
:02:19
Yani bazen bir
adam vardýr,
:02:22
Eee,
:02:24
Tam, yerinin ve zamanýnýn
adamýdýr.
:02:27
Oraya tam uyar,
:02:30
Ve Los Angeles'da,
:02:32
bu kiþi Ahbap'dýr.
:02:34
Tabi bu serseri bir
herifde olabilir,
:02:37
Ve Ahbap'da bu tanýma
kesinlikle uyar.
:02:40
Çünkü Los Angeles sýnýrlarý
içindeki en serseri heriftir...
:02:43
Tabi buda onu, dünyanýn
en büyük serserileri,
:02:45
sýralamasýnda, ilk sýralara
taþýmaya yeter.
:02:48
Ama, bazen bir
adam vardýr...
:02:51
Bazen...Yani bir
adam vardýr...
:02:55
Of, ne diyeceðimi
unuttum iþte...
:02:59
Ama, neyse...