The Negotiator
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

1:03:00
Nietzsche der ki:
1:03:03
En güçlülerin bile
yorgun düþtüðü anlar vardýr.

1:03:06
Ve yorgunum.
1:03:08
Dehþet yorgunum.
1:03:27
Ýyi misin?
1:03:28
Ýyi mi görünüyorum?
Kafama yönelmiþ bir silah var.

1:03:32
Güzel pantolon.
1:03:33
Kapa çeneni, bay Blackwell.
Þuraya geç.

1:03:40
-Çalýþýyor muydun?
-Bir bakýma.

1:03:42
Karýmla kýzým arasýnda
bir görüþme yapýyordum.

1:03:45
Karþýlaþtýrýnca kolay olur.
1:03:48
Buna þaþýrmam.
1:03:50
Kaloriferi söndürttün.
1:03:52
Bu iþler nasýldýr bilirsin.
1:03:54
Evet, bilirim.
1:03:56
Bir daha blöf yaparsan,
cep telefonunu þarj et.

1:04:00
Burada ne yaptýðýný
söyleyecek misin?

1:04:03
Deli olmadýðýmý
göresin istedim.

1:04:06
Suçsuzluðumu kanýtlamak
için yapýyorum.

1:04:09
Ýnanýyorum ve seni
çýkartmak için...

1:04:12
Büyüklük taslama!
1:04:14
Suçsuzluðuma inanmýyorsun.
Yardým etmek istediðini, söyleme.

1:04:19
Ýkinci sýnýf bir rehineci gibisin.
1:04:21
Üzgünüm. Benim hatam.
1:04:24
Zavallýsýn. Çýk.
Konuþmak istediðinde, ara.

1:04:27
Konuþmaya hazýrým.
1:04:31
Haklýsýn.
1:04:35
Suçlu musun, bilmiyorum.
1:04:37
Dedikleri þeyleri
yapmýþ olabilirsin. Umurumda deðil.

1:04:42
Suçsuzluðunu kanýtlamanýn
yollarý var.

1:04:45
Elinde rehineler var.
1:04:48
Þunu söyleyeyim:
1:04:49
Birine zarar verirsen,
anlaþma yollarý kapanýr.

1:04:54
Önemli olan onlar.
Senin çýkman ikinci derece.

1:04:58
Anlatabildim mi?

Önceki.
sonraki.