The End of the Affair
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:24:02
Hayýr, görev baþýndayken olmaz, bayým.
Ýþimin icap ettirmesi haricinde.

:24:06
Þimdi görevde deðilsiniz ama.
:24:08
Bir bakýma öyle sayýlýr, bayým.
:24:11
Raporu hazýrlarken yarým
saatliðine nöbeti devrettim.

:24:16
Rapor edilecek bir
þey mi oldu yani?

:24:19
Sayfa pek boþ sayýlmaz, efendim.
:24:23
Daha önce karþýlaþmýþ mýydýk?
:24:27
Sanmýyorum.
:24:35
Dediðim gibi, bayým,
sayfa pek boþ sayýlmaz.

:24:38
Hiç boþ kaldýðý olmaz zaten.
:24:42
Ben ve benim çocuk,
takip ettik...

:24:45
Senin çocuk mu?
:24:47
Oðlum, efendim.
:24:50
Ona iþi öðretiyorum.
:24:53
Demek istediðim, çocuklar
pek çok konuda yararlý olabiliyor.

:24:57
Araþtýrma gününde; þahýs, metroyla
Piccadilly meydanýna geldi...

:25:02
...ve Park Lane Hotel'e girdi.
:25:04
Oldukça heyecanlý
bir hali vardý.

:25:08
Yakýn iliþkisi olduðu
belli olan bir adamla buluþtu.

:25:11
Birbirlerini, resmiyetten yoksun,
sevgi dolu karþýladýlar.

:25:15
Ve bir ara...
:25:17
...pek emin deðilim ama,
barda el ele tutuþtular.

:25:21
El ele mi tutuþtular?
:25:23
Evet, bayým. Erkek kadýnýn
bardaðýný ona doðru itti...

:25:28
... ve eli bir süre
orada kaldý efendim...

:25:32
... ve bu durum olayýn
doðruluðunu gösteriyor.

:25:36
Ve kýsa bir sohbetten sonra,
Palmor adýnda bir restorana gittiler.

:25:41
Çocukla beraber olduðum
için içeri giremedim.

:25:45
Onlarý pencereden gözetledim.
:25:48
Kýsa bir süre sonra, kadýn...
:25:51
... üzgün bir þekilde gitti,
son derece üzgündü, bana öyle geldi.

:25:56
Son derece üzgün.
Bundan emin misin?

:25:59
Hiç þüphesiz, bayým.

Önceki.
sonraki.